11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Notları PDF indir Şiir Ünitesi,11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Notları PDF indir,11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Şiir Ünitesi Ders Notları,PDF DERS NOTLARI,
- 1-TANZİMAT ŞİİRİ
- 2-SERVETİFÜNUN ŞİİRİ
- 3-FECRİATİ ŞİİRİ
- 4-MİLLİ EDEBİYAT ŞİİRİ
- 5-CUMHURİYET DÖNEMİNİN İLK YILLARI ŞİİRİ
- 6-TÜRK DÜNYASI ŞİİRİ(Türkiye Dışındaki Çağdaş Türk Şiiri)
1-TANZİMAT EDEBİYATI DÖNEMİ ŞİİRİ
1.DÖNEM
*Şiir halka ulaşmada bir araç olarak
görülmüştür.
*Sanat toplum içindir anlayışı hakimdir
*Toplumsal ve felsefi konular işlenmiştir.
* Şinasi şiirde "medeniyet,
hukuk, adalet, kanun, devlet" gibi yeni temaları ele almış, Namık Kemal de
bunlara "vatan ve hürriyet, geri kalmışlık" temalarını eklemiştir.
* Nazım birimi çoğunlukla beyittir.
*Konu bütünlüğü ve birliği vardır.
*Aruz ölçüsü kullanılır.(hece denemeden
ibaret kalır)
*Üsluptan çok içerik önemlidir.
* Şinasi dışında sanatçılar Romantizmden
etkilenmiştir.
* Dilde sadeleşmeyi savunmuşlar
ancak bu amacı tam olarak başarılamamış.
*Bu dönemde divan şiiri nazım biçimleri ile
yeni konular işlenir.
(şekilde eski, içerikte yeni)
* Birinci dönemde kafiye göz için anlayışı
vardır.
*Kalıplaşmış düşsel imgeler yerine
gerçekçilik şiire hakimdir.
*Bu dönemde ilk defa şiirlere isim
verilmiştir.
*İlk defa : Fransız İhtilali ile dünyaya yayılan kanun,
adalet, vatan, millet, hak, hukuk gibi kavramlar şiire konu olmuştur.
EN
ÖNEMLİ İSİMLER
*Şinasi
*Namık Kemal
*Ziya Paşa
TANZİMAT EDEBİYATI 2.DÖNEM
*Asıl amaç şiirin bizzat kendisidir.
*Sanat sanat içindir anlayışı hakimdir
*Duygusal ve bireysel konular işlenir
(aşk-ölüm-yalnızlık-metafizik vs.)
* Şiirin konusu genişletilmiştir.Sanatçılar,
RME'nin"Güzel olan her şey şiirin konusu olabilir." anlayışını
savunmuşlardı
*Beyit nazım birimi anlayışını kırmışlardır.
* Konu bütünlüğü ve birliği vardır.
*Aruz ölçüsü kullanılır.
*Üslup ve içerik aynı oranda önemsenmiştir.
*Bu dönemdeki sanatçılar Romantizmden etkilenmiştir.
*1.Dönemdeki sadeleşme isteğine rağmen ağır
olan bu dil daha da ağırlaştırmışlardır.
*Yeni nazım şekillerinde başarılı
olmuşlardır. (A.Hamit Tahran, Recaizade Mahmut Ekrem başarılıdır).
* Kafiye kulak içindir anlayışı hakim
A.H.Hamit kafiyesiz şiirler yazmıştır.
*Bu dönemde ilk defa ölçüsüz şiir
yazılır.(A.Hamit Tarhan: "Validem"
*Yeni şiire Avrupai şekli ve kafiye tarzını
veren ilk şair Hamid'dir. Şairin Duhter-i Hindu (Hindu kızı) eklediği Avrupai
tarzı kafiyelendirilmiş bir manzumesi yeni Türk nazmında Avrupai şeklin ilk
te'lif örneği sayılmaktadır.
EN
ÖNEMLİ İSİMLER
*Abdülhak Hamit Tarhan
*Recaizade Mahmut Ekrem
kaynak:derskonum.com / Hazırlayan Mustafa Şahin
EDEBİYAT.
2-SERVETİFÜNUN DÖNEMİ
ŞİİRİ
*Konu ve biçim yönünden büyük yenilikler
yapılmıştır.
*Sanatçılar “Sanat, sanat içindir.”
anlayışına bağlı kalmışlardır.
*Musikiye önem verilmiş, seçilen sözcüklerin
ahenk oluşturmasına dikkat edilmiştir.
*Kişisel konular işlenmiş, en basit duygular,
düşünceler, hayaller bile şiire konu yapılarak şiirin konusu genişletilmiştir.
*Hayata karamsar bakmaları ve derin bir
melankoli içinde kıvranmaları şiirlerine yansımıştır.
*Aruz ölçüsü kullanılmış ve aruz Türkçeye
başarıyla uygulanmıştır.
* Sembolizm ve parnasizm den
etkilenmişlerdir.
*Kafiyenin kulak için olduğu ilkesi
benimsenmiştir.
*Anlam beyitle değil şiire yayılmış, parça
güzelliğine değil, bütün güzelliğine önem verilmiştir.
*Şiir(nazım), nesre yaklaştırılmıştır.
*Ağır bir dil kullanılmış, *Arapça-Farsça
terkiplere çokça yer verilmiştir.
*Divan edebiyatı nazım şekilleri terk
edilmiş; Batı’dan alınan sone, terza-rima, triyole ve balad nazım şekilleri
kullanılmıştır. Ayrıca serbest müstezat da kullanılmıştır.
*Tablo altına şiir yazma eğilimi de bu dönem
şiirlerinde görülmüştür.Bu şiirlere "pitoresk"
şiir de denir.
*Servet-i Fünûncuların şiir cümlesini bir
dizeden başlatıp daha sonraki dizelere, hatta şiirin bütününe yayması
(anjambman yapması) sonucunda nazmın nesre ve konuşma diline yaklaştırılması sağlanmıştır. Bu da şiirle
düz yazı arasında bir tür sayılan mensur
şiirin doğmasına yol açmıştır
Edebiyatımızda Batılı anlamda mensur şiirin
ilk örneklerini Halit Ziya (Uşaklıgil) vermiştir.
"Mensur Şiirler" ve "Mezardan Sesler" Mehmet Rauf da bu türde olan
şiirlerini "Siyah İnciler" kitabında
toplamıştır.
ŞİİRDE
EN ÖNEMLİ İSİMLER
kaynak:derskonum.com / Hazırlayan Mustafa Şahin
EDEBİYAT.
3-FECRİATİ / SAF(ÖZ) ŞİİR
*Aruz ölçüsüyle aşk ve doğa konulu şiirler
yazılmıştır.
Serbest müstezat kullanılmıştır.
*Arapça ve Farsçanın etkisinde ağır bir dil
söz konusudur.
*Sanatçılar, Fransız sembolizmiyle daha sıkı
bağlar kurmuşlardır.
*Şiirde konudan çok söyleyiş önemlidir.
*Gerçek şiir herkesin kendisine göre
yorumlayabileceği şiirdir.
*Şiiri duyulmak için yazılan sözden çok
musikiye yakın bir türdür.
*Bu dönem şiirleri “sanat için sanat”
anlayışıyla yazılmıştır.
*Fecr-i Ati döneminin en güçlü şairi Ahmet
Haşim’dir. Sanatçı, topluluğun diğer üyeleri Milli Edebiyat akımına katılmasına
rağmen kendi sanat görüşünden taviz vermemiştir
Fecriati sanatçıları
Ahmet Haşim,-Ahmet Samim,
Emin Bülent (Serdaroğlu),
Emin Lami,-Tahsin Nahit,
Celal Sahir -Müfit Ratib vs.
SAF
(ÖZ) ŞİİR ANLAYIŞI
Ø “Saf
(öz)”sözcüğü; var olan bir şeyin katıksız, arı, halis, has olma haline denir.
Saf şiirise “şiirin şiirsel olmayan unsurlardan ayıklanarak saflaştırılmış bir
duruma getirilmesi” demektir.
Ø Türk
edebiyatında saf şiirin ilk ve en önemli temsilcileri Ahmet Haşim ve Y. Kemal
Beyatlı’dır.
• Sanatın form sorunu olduğuna inanan bu
şairler için önemli olan iyi ve güzel Şiir yazmaktır. Bu anlayışla kendilerine
özgü özel imge düzeni oluştururlar.
• Özgün ve yaratıcı olan bu imgeler dilin
mantığına uygun ve dilin anlam alanını genişletip dile yeni olanaklar sunacak
bir yapıya sahiptir.
• Dilde saflaşma düşüncesi kendini rahat şiir
yazma şeklinde başat öğe olarak gösterir.
• Şiirsel söylemin zirvesine ulaşmak
düşüncesiyle dilin yücelişi paralellik gösterir.
• Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu
şairlerde düşsel ve bireysel yön ağır basar.
•İçsel ve bireysel bir yaklaşımla evrensel
insan tecrübesini dile getirirler.
• Şiirde biçim endişesi duyan bu şairlerde
dize ve dil baş tacıdır.
• Disiplinli çalışarak mükemmele varan halis
şiir yazma kaygısı var.
•Sembolizm akımı etkilidir
• Gizemselcilik bireyselcilik, ruh, ölüm, masal,
mit temaları yoğun olarak işlenir.
TEMSİLCİLERİ
* Ahmet Haşim
*Yahya Kemal
• A.Hamdi Tanpınar
• Cahit Sıtkı
• A.Muhip
Dıranas
* Behçet Necatigil
• Asaf Halet Çelebi
• Necip Fazıl Kısakürek
• Özdemir Asaf
• Z.Osman Saba
• Fazıl Hüsnü Dağlarca
kaynak:derskonum.com / Hazırlayan Mustafa Şahin
EDEBİYAT.
4-MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ
ŞİİRİ
A. Sade Dil ve Hece Ölçüsüyle Yazılan Şiir
“Toplum için sanat” anlayışıyla hareket
edilmiştir.
Ziya Gökalp çevresinde gelişen bu şiir
hareketinin oluşmasında Genç Kalemler dergisi önemli rol oynamıştır.
“Millî edebiyat” anlayışıyla halk edebiyatına
yönelme olmuş, ancak modern şiirin söyleyiş özelliklerinden de
yararlanılmıştır.
Şiirler; hece ölçüsü ve dörtlük nazım
birimiyle yazılmış; ancak dörtlüğün yanı sıra üçlük, beşlik gibi nazım
birimleri de kullanılmış ve Batı edebiyatına ait nazım şekillerinden yararlanılmıştır.
Halkın anlayabileceği sade bir Türkçe
kullanılmış, sanatlı söyleyişten uzak durulmuştur.
Anadolu halkının yaşamı, Türk tarihi ve
kahramanlığı gibi yerli ve millî konular işlenmiştir.
Türkçülük ve millîyetçilik fikirlerine geniş
yer verilerek millî coşkuyu artırcı şiirler yazılmıştır.
Düşünce yönü ön planda olan didaktik şiirler
yazıldığı için imge ve sembollere pek yer verilmemiştir.
Tanzimat’ın ilk dönem sanatçılarının ortaya
attığı ancak gerçekleştiremedikleri “halka ve ülke sorunlarına yönelme”
düşüncesi hayata geçirilmiştir.
En Önemli
Temsilcileri
*Ziya Gökalp
*Ali Canip Yöntem
* M.Emin Yurdakul
*HamdullahSuphi
*Halide Nusret Zorlutuna
*Beş
Hececiler
B-Millî Edebiyat Dönemi'nde Saf Şiir
Millî Edebiyat Dönemi’nde Yahya Kemal Beyatlı
ve Ahmet Haşim bu anlayışla şiirler yazmıştır.
Bu anlayışla yazan sanatçılar sözcüklerin
ses, ahenk özelliklerine önem vererek şiirde müzikalite sağlamaya
çalışmışlardır.
Ahmet Haşim’in “Şiir söz ile musiki arasında
sözden ziyade musikiye yakındır” ile Yahya Kemal’in “Şiir bir nağmedir, şiirde
nefes ve ses iki unsurdur.” sözleri saf şiirin müzikle ilgisini ve belirgin
özelliklerinden birini ortaya koymuştur.
Her iki sanatçı da zengin ve sağlam bir şiir
diliyle eserlerini kaleme almıştır.
Sanatlı söyleyişe önem vererek
toplumsallıktan uzak, sanatsal değeri ön planda olan bireysel temalı şiirler
yazmışlardır.
Yahya Kemal; Türk tarihinin şanlı geçmişinin
yanı sıra “aşk, ölüm, İstanbul sevgisi” gibi temaları işlerken Ahmet Haşim, “karamsarlık
ve hüzün duygusu oluşturan akşam, karanlık, gece, gurbet ve tabiat
manzaralarını” işlemiştir.
Her iki sanatçı da hece ölçüsü yerine aruz
ölçüsünü kullanmıştır.
Ahmet Haşim sembolizm, Yahya Kemal Beyatlı ise parnasizm akımının etkisinde şiir yazmıştır.
Farklı nazım birimleri ve nazım şekilleri
kullanmışlar; Ahmet Haşim serbest müstezat, sone gibi biçimler kullanırken
Yahya Kemal Beyatlı divan edebiyatı nazım şekillerinden yararlanmıştır.
Millî Edebiyat Dönemi’nde saf şiir
anlayışıyla yazan şairler, Millî Edebiyatçılara göre daha ağır bir dil
kullanmışlardır.
C. Halkın Yaşayış Tarzını ve Değerlerini
Anlatan
Manzumeler
Bu dönemde toplumun siyasî ve ekonomik
problemlerinin gerçekçi biçimde yansıtıldığı manzumeler yazılmıştır.
Konusunu halkın yaşama biçimi ve
değerlerinden alan manzumelerle ön plana çıkan isim ise Mehmet Akif Ersoy’dur.
Nazmın nesre yaklaştığı ve didaktik bir
üslubun göze çarptığı manzum hikâyelerde sanatçı, ele aldığı konuyu bir olay
örgüsü içinde vermiştir.
Sanatını toplumun hizmetine adayan Mehmet
Akif; manzumelerinde Ziya Gökalp gibi Türkçülüğü değil, İslamcılığı öne
çıkarmıştır. Onu Ziya Gökalp ve çevresindeki şairlerden ayıran diğer bir
özellik ise hece yerine aruz ölçüsünü kullanmasıdır.
Sanatçı, manzumelerinde Arapça, Farsça
sözcüklerin yanı sıra, günlük deyişlere ve sokak diline de yer verilmiştir.
kaynak:derskonum.com / Hazırlayan Mustafa Şahin
EDEBİYAT.
5-Cumhuriyet Döneminin İlk Yıllarında Şiir
Cumhuriyet şiiri Milli edebiyat ve Fecr-i Ati
şiirinin devamı olarak başlamıştır. 1920’li yıllarda hem Milli edebiyat
anlayışını yansıtan memleketçi şairler hem de Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati’nin
devamı olan öz şiirci şairler öncelikle göze çarpmaktadır.
Şiir dili hızla sadeleşmeye devam etmektedir.
Toplumsal konuların yanında bireysel konular da yaygın olarak işlenmektedir.
Genellikle Milli Edebiyat çizgisinde şiirler verilir.
Millî Edebiyat Dönemi’nde başlayan edebî eserlerde millî değerlerin işlenmesine
Cumhuriyet’in ilk yıllarında devam edilmiştir.
Bu dönemde Millî Edebiyat zevk ve
anlayışını sürdüren bir şiir çizgisi görülür.
Kurtuluş Savaşı kazanılmış, sıra vatanın ve
milletin maddi ve manevi yönden kalkınmasına gelmiştir. Anadolu’ya
yöneliş, memleket manzaraları, vatan ve millet sevgisi bu akımın işlediği
başlıca temalardır.
Şiirde millî duyarlılığa önem verilmiş,
ağırlıklı olarak halk şiirinden gelen ögeler (yalın dil, hece ölçüsü, dörtlük
nazım birimi vb.) kullanılmıştır.
İlk örneklerini II. Meşrutiyet’ten
sonra vermeye başlayan memleketçi şiir, bu akım içinde varlığını güçlü biçimde
sürdürmüştür.
Bu akımda Batı edebiyatının zevk ve
anlayışıyla yerli anlayış, memleket edebiyatı düşüncesi etrafında birleşmiş;
millî kimlik, edebî eserlerin merkezine yerleşmiştir.
Cumhuriyet şiiri, bir topluluklar dönemidir: Beş Hececiler, Yedi
Meşaleciler, Garipçiler, II. Yeni Grubu, Hisarcılar, Maviciler, Toplumsal
Gerçekçiler başlıca topluluklardır. Bu grupların dışındaki şairleri de
ağırlıklı işledikleri konulara göre inceleyebiliriz.derskonum.com
Cumhuriyet Döneminin İlk Yıllarında Şiir
Bu dönemde farklı
anlayışlar ön plana çıkar. Biz de bunları sınıflandırarak sizlerle paylaşalım
A) MİLLİ EDEBİYAT ANLAYIŞINI SÜRDÜRENLER
1.BEŞ HECECİLER (1915-1930)
yat döneminde 1. Dünya Savaşı ve Millî
Mücadele yıllarında şiire başlayan beş şairden oluşan topluluktur. Hecenin bu
beş şairi millî edebiyat akımından etkilenmiş ve aruzu bırakarak şiirlerinde
heceyi kullanmaya başlamıştır. Şiirde sade ve özentisiz olmayı ve süsten uzak
olmayı tercih etmişlerdir. Şiirde memleket sevgisi, yurdun güzellikleri,
kahramanlıklar ve yiğitlik gibi temaları işlemişlerdir. Mısra kümelerinde
dörtlük esasına bağlı kalmadılar yeni yeni biçimler aradılar. Hece vezni ile
serbest müstezat yazmayı da denediler. Nesir cümlesini şiire aktardılar ve
düzyazıdaki söz dizimini şiirlerde de görülmesi beş hececiler de çok rastlanan
bir özelliktir. Beş hececiler şu sanatçılardan oluşmuştur:
Faruk Nafız Çamlıbel,
Yusuf
Ziya Ortaç,
Enis
Behiç Koryürek,
Halit Fahri Ozansoy ,
Orhan Seyfi Orhon
2.MİLLİ EDEBİYAT ANLAYIŞINI SÜRDÜREN BAĞIMSIZ
ŞAİRLER
*Bu gruptaki sanatçılar herhangi bir
topluluğun üyesi olmamışlardır.
*Milli konuları yalın bir dil ile işlenir *Hece ölçüsünü kullanırlar
Genellikle Anadolu insanı ve yaşamı temel
konudur. *Milli,manevi değerler şiire
yansıtılır.
Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin
fedakarlıkları, Anadolu'nun savaş sonrası hali , vatan,bayrak gibi temel ortak
konulardır.
Bu anlayışla eser veren sanatçılar
Arif Nihat Asya Kemalettin Kamu Orhan Şaik Gökyay Necmeddin Halil Onan
Ahmet Kutsi Tecer Ömer Bedrettin
Uşaklı Zeki Ömer Defne Behçet Kemal Çağlar
Ceyhun Atuf KANSU Necdet Rüştü Efe Cahit KÜLEBİ Bedri Rahmi Eyüboğlu
B) ÖZ ŞİİR ANLAYIŞINI
SÜRDÜRENLER
1.YEDİ MEŞALECİLER (1928)
1928’de yayınladıkları “Yedi Meşale” adlı kitapta yazılarını bir araya getiren
yedi sanatçıdan oluşan gruptur. “Meşale” adında bir dergi de çıkarmıştır. Bu
topluluk Servet-i Fünun anlayışından beslenmiştir. Sanata ve daha çok şiire
sloganları olan “canlılık, samimiyet ve daima yenilik” getirmek istediklerini
belirtmelerine rağmen “zayıf, renksiz ve tekrarcı” olmaktan öteye gitmeyi
başaramadılar.
Taklitten uzaklaşıp orijinal eserler vermeyi
amaçlamışlardır. Konuları genişletmeye çalışmışlardır. Yedi Meşaleciler;
eserlerini, sanattan anlayan, gerçek sanat eseri bekleyen okuyuculara ithaf
etmişlerdir. Kısacası Yedi Meşaleciler, Milli Edebiyat şairlerine ve Beş
Hececilere tepki olarak bu akımı oluşturmuşlardır. Fakat bu grup hem uzun
ömürlü olmadığı için hem de orijinallikten uzak bulunduğu için Türk
edebiyatında bir ekol olarak kabul edilmemiştir.
Ziya Osman SABA Yaşar Nabi Nayır Vasfi Mahir Kocatürk Sabri Esat Siyavuşgil Cevdet Kudret Solok Kenan Hulusi Koray Muammer Lütfü Bahşi (CeZVeSiYaMuK)
2.BAĞIMSIZ ÖZ ŞİİRCİLER
Bu anlayışa sahşip sanatçılar herhangi bir
topluluğun üyesi olmamuştur.Öz şiir anlayışını sürdürürler.
*kapalı dil kullanırlar
*mecazlı imgeli bir anlatım vardır
*bireysel konuları işlemişlerdir.derskonum *Necip Fazıl toplumsal
konulara değinmiştir.
*Mistizm ve tarih de işlenen konular arasındadır. *şiirlerde ahenk önemlidir.
bu anlayıştaki şairler
Yahya Kemal , Cahit Sıtkı , Necip Fazıl ,
Ahmet Hamdi , Ahmet Muhip,
C) İLK TOPLUMSAL GERÇEKÇİLER
*Bu sanatçılar toplumsal konulara
değinirler.
*Sosyalizm, komünizm etkisi altındadırlar
*Özellikle Rus edebiyatından
etkilenmişlerdir.
*Genellikle serbest ölçü kullanırlar.
*Emek, sömürü, baskı, başkaldırı gibi konular öne çıkmıştır.
*Onlara göre sanatçı, toplumun ruh mühendisidir.
*Toplum için sanat anlayışı esastır.
*Şiirde daha önce işlenmemiş konuları
işlemişlerdir.
*Dadaizm, fütürizm, kübizm ve sürrealizm
akımları etkilerini şiirine yansıtırlar
Bu gruba dahil olan sanatçılar:
Nazım
Hikmet Ran
Ercüment Behzad LÂV
D) ÖZGÜN ŞAİRLER
Bu sanatçılar herhangi bir topluluğun üyesi
olmamışlardır. *Bireysel konular
işlemişlerdir genellikle
Kendi sanat anlayışları etrafında şiirler
yazmışlardır. kaynak:derskonum.com
Bu gruba dahil olan sanatçılar
*Asaf Halet ÇELEBİ
*Behçet Necatigil
*Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
kaynak:derskonum.com / Hazırlayan Mustafa Şahin
EDEBİYAT.
6-Türkiye Dışındaki Çağdaş Türk Şiiri
Türk dünyası edebiyatı, ortak duygu ve
düşünce dünyasının yanı sıra zengin bir kültür birikimine sahiptir.
Türk dili geniş bir coğrafyada asırlardır
kullanılan, oldukça nitelikli edebî eserlerle taçlandırılan bir
dildir.
Türkiye dışında Azerbaycan, Irak,
Bulgaristan, Batı Trakya, Kazakistan, Türkistan, Kıbrıs, Özbekistan gibi birçok
ülkede edebî eserler verilmiştir ve verilmeye devam etmektedir.
Türkiye dışında gelişen bu edebiyata Türk
dünyası edebiyatı denmektedir.
Birçok baskıya ve olumsuz koşula rağmen
zengin bir kültür mirasına sahip Türk toplulukları, edebiyatlarını korumaya ve
geliştirmeye çalışmışlardır.
Türkiye dışındaki coğrafyalarda yaşayan Türkler,
ana dili bilinci ile Türkçe eserler vermiştir.
Türk dilinin konuşulduğu ülkelerde,
bölgelerde yaşayan Türk şairler; halkın sorunlarını, beklentilerini şiirleri
aracılığıyla dile getirmiştir.
Bu bölgelerde Türkçenin çeşitli lehçe ve
şivelerinde eserler verilmiştir.
Türkiye dışındaki çağdaş Türk şiirinde
genellikle özgürlük ve ulusal bilinç temaları işlenmiştir.
Azerbaycan Türk Edebiyatı: Bahtiyar Vahapzade, Hüseyin Şehriyar, Celil
Mehmet Kulizade
Bulgaristan Türkleri Edebiyatı: Recep Küpçü
Kazak Türkleri Edebiyatı: Mağcan Cumabayulı
Kazan Türkleri Edebiyatı: Ayaz İshaki
Kıbrıs Türk Edebiyatı: Osman Türkay, Özker Yaşın
Batı Trakya Türkleri Edebiyatı: Mehmet Hilmi, Abdurahim Dede
Kırgızistan Türk Edebiyatı: Cengiz Aytmatov
Kırım Türkleri Edebiyatı: İsmail Gaspıralı, Cengiz Dağcı
Özbekistan Türk Edebiyatı: Abdülhamit Süleymanoğlu Çolpan, Aybek
Türkmenistan Türk Edebiyatı: Ata Atacanoğlu
Doğu Türkistan-Uygur Türkleri
Edebiyatı: Ziya
Samedi
Yugoslavya Türkleri Edebiyatı: Nimetullah Hafız
Irak Türkleri Edebiyatı: Ata Terzibaşı
kaynak:derskonum.com / Hazırlayan Mustafa Şahin EDEBİYAT.