Mehmed Sıradağları Şiiri İncelemesi Tema,Konu,Ahenk Unsurları,Redif Kafiye
Attila İlhan Mehmed Sıradağları Şiiri İncelemesi,Mehmed Sıradağları Şiiri İncelemesi Tema
Mehmed Sıradağları Şiiri Tahlili,Nazım Biçimi, Nazım Türü,Gerçeklik, Toplumcu gerçekçi anlayışın yansımaları,yazım ve noktalama
boş bir taş varsa bu ülkede üstünde ben varım
bir fabrika gibi soluklu yerinde duramayan
kaç kulaç boş varsa bu denizde üstünde ben varım
bir şubat vapuru gibi puslu duman duman
eylül ocaklarından simsiyah ben çıkarım
iktisat fakültesi’ndeki akşam aydınlığıyım
yağmurlu camlardan saygıyla kitaplara vuran
ne kadar mehmed varsa kuşkusuz benim adım
yunus emre’den bu yana mehmed sıradağlarıyım
çünkü toprak dinledim demir anladım kömür duydum
davullar dağıttı göklere savaşlardan dönmezliğimi
çünkü bol kurşun yedim besmele’yle vuruldum
bilirse düşman bilir öyle kolay ölmezliğimi
bir mehmed kalktımsa ayağa bin mehmed oturdum
asya’dan aldım türkü avrupa’ya getirdim
yanardağlar kıskanır böyle ateş sönmezliğimi
emperyalizme karşı her süngü benim adım
mustafa kemal’den bu yana mehmed sıradağlarıyım
ne kadar dar olursa olsun bileklerimden çıkmıştır
beni bir yerde bana bağlayan kanlı kelepçeler
karanlık tarlanın başı dönmüştür fabrika acıkmıştır
cezaevi avlularına bakar nedense son pencereler
içimde güneşler açsa da dışarısı bütün kıştır
fakat kapılar açılmıştır zincirler kırılmıştır
kalabalıkları kaldırır en heybetli düşünceler
özgür bir sosyalizme doğru her adım benim adım
nâzım hikmet’ten bu yana mehmed sıradağlarıyım
Attila İlhan
Mehmed Sıradağları şiiri, Campbellcı kahramanlık mitosuyla kurgulanan
Mustafa Kemal arketipi bağlamında Türk askerinin sembolü olan “Mehmetçiğin”
kahramanlıklarını imgeler.
Mehmed Sırdağları imajı üzerinden kodlanan kahramanlık yapısının sistemize edilmesi için şair, Türk mitolojisinin birçok unsurundan faydalanır. Bunlar; kutsal ateş mitinin kahramana aktarılması, Mustafa Kemal’in kılavuz bozkurt miti bağlamında imgelenmesi, kutsal dağ Ötüken mitinin Mehmed Sıradağlarına aktarılarak mitik bir dönüşümün sağlanması, Türklerin Ergenekon’dan çıkışına yönelik kodlanan özgürlükçü söylemin Prometheusçu direniş-özgürlük mitosuna bağlanarak Türk kahramanlığının sembolizasyonunun yapılması, olarak özetlenebilir.
Şair mitik tabandan beslenerek dönüştürdüğü unsurları, “Mehmet” arketipi üzerinden Jungcu bir perspektife aktararak Türk kahramanlığının değişmeyen zihinsel kodlarına gönderme yapar.
çünkü toprak dinledim demir anladım kömür duydum
davullar dağıttı göklere savaşlardan dönmezliğimi
çünkü bol kurşun yedim besmele’yle vuruldum
bilirse düşman bilir öyle kolay ölmezliğimi
bir mehmed kalktımsa ayağa bin mehmed oturdum
asya’dan aldım türkü avrupa’ya getirdim
yanardağlar kıskanır böyle ateş sönmezliğimi
emperyalizme karşı her süngü benim adım
mustafa kemal’den bu yana mehmed sıradağlarıyım
“Mehmet Sıradağları”ndan alınan bu kısımda öznenin toprak dinlemesi, kömür duyması, demir anlaması işçi,
köylü ve makineye işaret eder ve bunlar Marksist ideolojinin metaforlarıdır. Devrimci kişinin idealize
edilmiş duruşu dikkat çekicidir. Düşmandan ya da ölmekten korkmayan özne, ilerleyen dizelerde sanki
devrimcilerin ortak sesi haline gelir. Şairin Marksist ideolojiyle yazdığı bu epik şiiri Mustafa Kemal ile
kaynaştırması, Attila İlhan’ın fikriyatının en belirgin özelliklerindendir.