12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI “HİKÂYE” ÜNİTESİ ÇALIŞMA SORULARI
12. Sınıf Edebiyat Hikaye Ünitesi Çalışma Kağıdı, 12. Sınıf Edebiyat Çalışma Kağıtları, ÇALIŞMA KAĞITLARI, 12 Edebiyat Çalışma,
derskonum.com'un değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.
12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı HİKAYE ÜNİTESİ Çalışma
Kağıdı
Hazırlayan: Mustafa Şahin
Bu bahar üzerine kurşun kokusu sinmiş
tarlalar ekilirdi artık. Hareketlilikten de anlaşılıyordu. Elindeki gazete
parçasını bir köşeye koydu ve cam kenarındaki
iskemlesine oturdu. Ne de parlak güneş
ne de güzel bir gün diye düşünürken gelen geçenlerin ne iş yapmaya
gittiklerini tahmin ederek kendince mutlu oluyordu. Bu gelen, geniş kasketinden
de belli ki muhtarın oğlu Hüseyin.
-Ooooo !
Topal Hasan, nasılsın ?
-Nasıl olsun
Hüseyin.Acı,uykusuzluk,yorgunluk... Gündüzleri yetmezmiş gibi geceleri de
sızısı artıyor uyuyamıyorum.
-Benimki de soru haklısın. Bu haldeki biri
... Neyse hayırlı günlerin ola.
Anlatsa
anlamazdı zaten. Hem daha cümlesi de bitmemişti."Savaşın hatırası, vatan
sevgisinin vefası, ata yadigarı " derdi onun için.Hüseyin ne anlardı ki
bunlardan.Sessizce acı bir tebessümle eğdi başını. İçinden geçen şu cümleler
her şeyi anlatıyordu. Ah Hüseyin! Hâlâ anlayamadın. "Topal!"demesinden de belli. Nerde
o, kader yazısı gibi asırlardır sülalesinin lakabı olmuş "Kara"? "Kara Hasan" gitti. "Topal Hasan"
geldi. Olsun vatanımdan bir parça kopmadı ya ! Kopan benim bacağım olsun.
/Mustafa ŞAHİN
...
1-
Yukarıda verilen metin ile ilgili aşağıda istenilen bilgileri yazınız.
Metnin Türü (2p) |
|
Hikayemizdeki hangi eğilimde/anlayışta kaleme alınmıştır? 2p |
|
Metnin Teması (2p) |
|
Metindeki anlatıcı ve bakış açısı(2p) |
|
Metinde kullanılan anlatım
türleri/biçimleri (2p) |
|
Metinde kullanılan anlatım teknikleri (2p) |
|
Metindeki yapı unsurları (Kişiler-zaman-mekan) (3p) |
|
2-1960
Sonrası Cumhuriyet dönemi Türk hikayesi hakkında bilgi veriniz.
*
*
*
*
*
Temsilciler:
3-Küçürek öykü
nedir ? beş özellik yazarak bu türde önemli isimleri yazınız ?
Nedir ?
Özellikleri:
*
*
*
*
*
Temsilci: 1- 2- 3- 4-
4-Aşağıda
verilen ifadeler doğru ise yargının başına “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
(....) a. Türk hikâyeciliğinde
1980 sonrasında “toplumcu gerçekçi” hikâyeler ön plana çıkmıştır.
(....) b. “Leitmotif”,
kahramanları karakterize etmek ya da hatırlatmak için, çeşitli şekillerde ve
vesilelerle metinde tekrarlanan
ifade ve kalıplar (ana motif) anlamına gelir.
(....) c. “Gösterme” tekniğiyle
yazılmış bir hikâyede okuyucu eserdeki olayı, kişileri, mekânı vb.
ögeleri anlatıcı kanalıyla görür
ve öğrenir.
(....) ç. Bir edebî metinde başka
bir metnin ya da yazının “kalıp hâlinde” belirli bir amaçla
kullanılmasına
“montaj” tekniği denir.
5-Aşağıdaki kavramları uygun boşluklara
getiriniz.
Maupassant - Çehov - kesit hikâyesi - iç
çözümleme - dış diyalog - ironi kolaj - klasik hikâye - ruhsal portre -
fiziksel portre - parodi - pastiş - bilinç akışı - ilahi bakış açılı anlatıcı -
geriye dönüş - teması - konusu - olay örgüsü - iç söyleşme - iç monolog -
gösterme - anlatma - dış monolog
1.
Anlatıcının mümkün olduğunca geri çekilerek olayları kişilerin hareketleri ve
konuşmalarıyla aktarmasına .............................denir.
2.
Anlatıcının olayları ya da kişileri açıklamak için vakanın şimdiki zamanında
ayrılıp geçmişe gitmesine ................................(flashback) denir.
3.
Hikâyede kahramanların iç dünyalarını, olayların geçmişini bilen anlatıcıya
......................................denir.
4.
Bir hikâyede kahramanın dış görünüşünün betimlenmesine ......................................denir.
5.
Bir hikâye kahramanın ruh hâlinin
betimlenmesine.....................................denir.
6.
Olayı ön plana çıkaran hikâye türüne
...........................................denir.
7.
Olayı ikinci plana atıp "an"ı ön plana çıkaran hikâye türüne
...............................................denir.
8.
........................................durum/kesit hikâyesinin kurucusudur.
9.
......................................olay hikâyesinin (klasik hikâye) kurucusudur.
10.
"Aşk" bir hikâyenin .......................................olabilir.
11.
"Âşık bir adamın sevgilisine uyguladığı baskı" bir hikâyenin
.......................................olabilir.
12.
Gerçek hayattaki olayların yazar tarafından yeniden kurgulanmış hâline
........................ denir.
13.
Kişinin içinden kendi kendine sanki karşısında biri varmış gibi yaptığı
konuşmaya iç diyalog ya da .................................denir.
14.
Kahramanın kendi kendine tek taraflı yaptığı iç konuşmaya .......................................denir.
15.
Söylenen sözün tersini kastederek alaycı bir anlatım oluşturmaya
.................................denir.
16.
İki veya daha fazla kişinin karşılıklı konuşmasına
.....................................denir.
17.
Bir kişinin karşısındakine tek taraflı olarak yaptığı konuşmaya
.......................................(tirat) denir.
18.
Olayın bir anlatıcı tarafında okura iletilmesine
....................................denir.
19.
Anlatıcının kahramanın duygu ve düşüncelerini aktarmasına
.....................................denir.
20.
Kahramanın duygu ve düşüncelerini art arda düzensiz biçimde iç konuşma hâlinde
verilmesine .......................................denir.
21.
Bir yazarın eserlerinin taklit yoluyla yazılmasına
.........................................denir.
22.
Ciddi bir anlayışla yazılmış bir eserin biçimsel özelliklerine ve ana
motiflerine bağlı kalarak onun gülünç benzerini yazmaya ...........
................. denir.
23.
Esas metinle doğrudan bağlantısı olmayan başka ögelerin (şiir, ilan, gazete
manşeti vb.) metne eklenmesine.......................
tekniği
denir denir.
6-Aşağıda
numaralar ile verilen tanımları, harf ile verilen kavramlarla eşleştirerek
harfleri numaraların
yanındaki
yay ayraçların içine yazınız.
a) İç
Konuşma b) Gözlemci
Anlatıcı c) Gösterme ç)
Diyalog |
( )
1. Karşılıklı konuşmalara dayanır.
( )
2. Olup biten her şeyin bütün ayrıntılarıyla olduğu gibi dışardan en
az müdahele ile sergilenmesidir.
( )
3. Hikâye kişisinin, aklından geçenleri kendi kendisiyle
konuşmasıdır.
( )
4. Anlatıcı görgü tanığı konumundadır ve gözlemlediği olayları belli
bir mesafeden aktarır.
7-Aşağıda
bilgileri verilen yazarlar kimlerdir ?
Edebiyat
dünyamızda, eserlerinde metafizik unsurları dile getirmeye, özellikle de
yaşanılan “an”ı göstermeye çalışması ile dikkatleri çekmiştir. İlk hikâyesi 1957'de “Varlık” dergisinde
yayımlanmıştır. Modern tarzdaki hikâyelerinde Türk toplumunun millî, manevi
değerlerini işlemiştir. Ayrıca toplumsal değişimi ve kentlerin kenar
mahallelerinde yaşayan insanları objektif bir şekilde yansıtmaya çalışmıştır. “Çok
Sesli Bir Ölüm” ve “Çözülme” adlı hikâyeleri filme uyarlanmıştır.
Eserlerinden
bazıları ise şunlardır Hastalar ve Işıklar, Çözülme, Denize Açılan Kapı, Kuyu, Ansızın Yola Çıkmak
...................................................
Hikâyelerinde
bireyin toplumdaki yaşam biçimleri üzerinde durmuş, bunların aksayan yanlarını
mizah unsurlarını kullanarak anlatmıştır. Eski ve yeni yaşam biçimi arasında
kalmış insanların, sonradan görme zenginlerin yaşamlarını ele almıştır.
Toplumun değişik kesimlerinden seçtiği kişilerin tutarsızlıklarını,
çelişkilerini, ikiyüzlülüklerini sergilemiştir. Tiyatrodaki ilk eserlerinde
dramatik türün başarılı örneklerini vermiş, ardından epik tiyatro denemelerine girişmiştir.
Keşanlı Ali Destanı adlı oyunu Türk Tiyatrosu’ndaki ilk epik tiyatro
örneğidir
Eserlerinden
bazıları ise şunlardır Sancho’nun
Sabah Yürüyüşü, Kızıl Saçlı Amazon, Fazilet Eczanesi, Çıkmazı, Keşanlı Ali
Destanı, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım,
...................................................
Birçok
türde eser veren sanatçı, eserlerinde toplum kurallarıyla çatışan aydınların iç
dünyasını işledi.
İnce
alay ve ironinin iç içe olduğu hikâyelerinde yalnızlık, isyan, iletişimsizlik,
yabancılaşma, toplum eleştirisi gibi konuları ele aldı. Modernleşme sürecindeki
bireylerin yaşamlarını, toplumdan kopuşlarını ve özellikle iç çelişkilerini
başarılı bir şekilde eserlerinde yansıttı. Edebiyatımızda
"Tutunamayanlar"romanı ile tanındı.
Eserlerinden
bazıları ise şunlardır:, Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar,
Bir Bilim Adamının Romanı, Eylembilim
...................................................
İstanbul’un
kalabalık yerlerinde, kenar mahallelerinde, halk ve balıkçılar arasında
dolaşan yazar, bir yandan onların yaşayışını, duygu ve düşüncelerini yansıtmış;
bir yandan da kendi “yaşama sevincini ve isteğini” anlatmıştır.
Yazar;
hikâyelerinde “konu” ve “olay”dan çok, değişik zaman bölümlerini ve insanları
işlemiştir.
Genellikle
İstanbul, çaresiz ve avare insanlar, yoksul çevre, balıkçılar, doğa, kır ve
deniz, yaşamaya güç veren vazgeçilmez birer öge olarak onun eserlerinde yer
almıştır.
Eserlerinden
bazıları ise şunlardır:, Sarnıç, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Mahalle Kahvesi,
Havada Bulut,
...................................................
Hikâye
ve romanlarında genellikle varlıklı kesim ve aydınların bunalımlarını, bireyin
yalnızlığını,yabancılaşma duygusunu, mutsuzluğunu yer yer fantastik bir
anlatımla ele alır. Her zaman yenilik
peşinde olan yazar, özgün üslubuyla edebiyatımızda önemli eserlere imza atarak
hikâye, deneme ve romanlarıyla çeşitli ödüller almıştır. Yaşamın
anlamsızlığını, çevresiyle uyum sağlayamayan bireyin sorunlarını, kişisel
bunalımları
dile
getirmiştir. Kısa hikâyelerinde Doğu’nun ve taşranın derinlikli ruh hâlini
yansıtmıştır.
Eserlerinden
bazıları ise şunlardır:Hakkâri’de
Bir Mevsim, Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı (roman); Kaçkınlar, Bozgun, Av, Bir Gemide,
Çığlık,
...................................................
Hikâye,
roman, gezi, tiyatro ve fıkra türlerinde birçok eser verdi. İnsanın iç
dünyasını yansıtan eserler yazdı. Olayları çözümlerken, şiirsel anlatımı
yakalamaya çalıştı. Romanlarında Türk
toplumunun belli dönemlerini değişik boyutlarda işledi. İnsanların günlük
yaşayışlarını, olayları hiç yorum yapmadan yazdı. Ayrıntılara girmeden gözleme
önem verdi. “Küçük Ağa” romanıyla geniş kitlelere ulaştı.
Eserlerinden
bazıları ise şunlardır: Yarın
Diye Bir Şey Yoktur, Siyah Kehribar,
Küçük Ağa, Küçük Ağa Ankara’da, İbiş’in Rüyası, Firavun İmanı, Osmancık vd.
...................................................
Eserlerinde,
genellikle kendi yaşayışını, toplumsal sorunları ve düzensizlikleri
anlatmıştır. Çoğunlukla çalışan insanlar arasından seçtiği kahramanlarının
konuşmalarındaki yerel ve doğal dil özellikleriyle öykülemesinde görülen yalın
anlatımı, onun hikâyeciliğinin temel özelliklerindendir. Özellikle Çukurova
yöresini eserlerine taşıdı. Kırkı aşkın öykü, roman ve oyun türünde eseri
vardır.
Eserlerinden
bazıları ise şunlardır: : Mahalle
Kavgası, Önce Ekmek, Baba Evi, Avare
Yıllar, Murtaza, Bereketli Topraklar Üzerinde, Hanımın Çiftliği,
...................................................
İlk
hikayelerinde romantik bir Anadoluluculuk göze çarpar. Günlük hayatta her
zaman karşılaşılan sıradan kişiler, köyden kente göç ile Anadolu insanının
hayatı eserlerinde ön plana çıkar. Türk edebiyatında uzun hikâye tarzıyla
hatırlanır. Kişilerin iç dünyalarındaki fırtınaları, çocukluk ve aşkı ile
çağdaş zamanla yaşamaya çalışan ve yalnızlaşan köy, kasaba ve varoş insanlarını
anlattı. Eserlerinde sanayileşme ve modern ticari hayatın getirdiği para hırsı,
tüketim çılgınlığı, zengin olma hevesi öne çıkar. 1990'dan sonra Dergah dergisinin genel
müdürlüğünü yapmıştır.
Eserlerinden bazıları ise şunlardır: Ortadaki
Adam, Gönül İşi, Yoksulluk İçimizde, Ya Tahammül Ya Sefer, Bu Böyledir, Hüzün
ve Tesadüf, Sır, Uzun Hikâye,
8- Aşağıda verilen çoktan seçmeli soruları
cevaplandırınız.
Bu
akımın işlendiği eserlerde karakter yok, durumlarla karşı karşıya kalmış
insanlar vardır. Davranışlarını
seçmekte
özgür olan bu insanlar, karşılaştıkları durumlarda yaptıkları işlerle kendi
öz’lerini yaratırlar.
Bu
parçada sözü edilen akım aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Gerçeküstücülük B)
Varoluşçuluk
C)
Natüralizm D)
Fütürizm
E)
Realizm
I. Milleti oluşturan
değerler farklı yönleri ile hikâyelerde yer almıştır.
II. Anlatımda farklı
kurgu teknikleri denenmiştir.
III. Geleneksel
anlatılardan içerik ve biçim yönünden yararlanılmıştır.
IV. Dönemin toplumsal
ve siyasi koşullarından dolayı bireysel temalara yönelinmiştir.
V. Okuyucuda merak ve
heyecan uyandıran hikâyeleri yaygınlaşmıştır.
Numaralanmış
cümlelerin hangisi 1980 sonrası Türk hikâyeciliği için söylenemez?
A) I B) II C) III D)
IV E) V
Aşağıdakilerden
hangisi “ben merkezli” eserlerin ortak özelliklerinden biri değildir?
A) İnsan gerçekliği
toplumsal değil psikolojik yönüyle anlatılır.
B) Olay örgüsüne
bağlı merak unsuru ön planda tutulur.
C) Bireyin ruh hâline
ve iç çatışmalarına yer verilir.
D) Ruh tahlilleri,
psikolojik analizler yapılır.
E) Daha çok iç
konuşma, bilinç akışı gibi teknikler kullanılır.
Aşağıdakilerden
hangisi toplumcu gerçekçi hikâye yazarlarının ortak özelliklerinden biri
değildir?
A) Sanatı toplumu
aydınlatmak için araç olarak kullanırlar.
B) Sosyal yaşamın
sorunlarını dile getirirler.
C) Realizm ve
natüralizmden etkilenmişlerdir.
D) Eserlerini daha
çok estetik kaygıyla kaleme alırlar.
E)
Gözleme dayalı betimlemeler yaparlar.
Aşağıdakilerden
hangisi toplumcu-gerçekçi hikâye yazarlarının ortak özelliklerden biri
değildir?
A)
Konuşma diline yakın bir dil kullanırlar.
B) Gözleme dayalı betimlemeler yaparlar.
C) Üslûp ve biçim özelliklerini ön planda tutarlar.
D) Realizm ve natüralizmden etkilenmişlerdir.
E) Hikâyeyi, toplumsal sorunları dile getirmek ve toplumu yönlendirmek için bir
araç olarak görmüşlerdi
Aşağıdakilerden
hangisi Cumhuriyet Dönemi Türk hikâyeciliğini etkileyen olaylardan biri
değildir?
A) Köyden kente göç
B) II. Dünya Savaşı
C) Cumhuriyet'in
ilanı
D)Tanzimat
Fermanı’nın ilanı
E) Çok partili hayata
geçiş
Aşağıdakilerden
hangisi 1960 sonrası Türk hikâyeciliğinde ele alınan konulardan biri değildir?
A) Almanya’ya göç ve
gurbetçi insanlar
B) Ekonomik
yetersizliklerin dayattığı geçim sıkıntısı
C) Köyden kente göçün
getirdiği sorunlar
D) Bireyin çevresiyle
ve toplumla olan uyumsuzluğu
E)
Millî Mücadele ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında gerçekleşen inkılaplar
Aşağıdaki
parçaların hangisi farklı bir
bakış açısıyla
yazılmıştır?
A) Yüreğimin düzensiz vuruşlarını
duyuyorum.
Kuşlar gitmiş ve dümdüz bir
lacivert
bırakmışlar geride. Çiçek tozları
savuran rüzgâr değmiyor yüzüme.
Gözlerim
gün ışığından uzak nicedir. Gene
de ağlamamalıyım. Yüreğimi
durultup
uyuyabilsem.
B) Kapıyorum, yeniden açıyorum
gözlerimi.
Kapkaranlık! Açıyorum sandım da
açmadım diye korkup dokunuyorum
gözkapaklarıma… Gözlerim açık,
kör
mü oldum yoksa? Fırlayıp
çıkarıyorum
kafamı sudan. Yanı başımda bir
sandalcıyı
görüyorum önce.
C) Atölyenin asma katında çalışan
üç öğrenciden
biriydi bu kız. Eski öğrenciler,
orada kendilerine ait bir dünya
kurmuşlardı. Sabahtan, akşam
atölye
kapanıncaya kadar aşağı
inmezlerdi.
Çay yaparlar, çok konuşurlar,
blues
dinlerler, arada kavga ederlerdi.
D) Nadirlere ve kadına hayır
duaları ederek
ayakkabılarımı portmantoya
yerleştirmek
üzere hole döndüğümde yerdeki
büyük sarı zarfı gördüm. Zarfın
üzerinde bir şey yazmadığını
görünce
ürperdim. İçimdeki korkuya yenik
düştüm
ve zarfı açmadan masaya koydum.
E) Bu manzara, bu mevsim, bu
sessizlik
beni alıp çocukluğumun geçtiği
köye
götürdü. Köyde de koyunları
otlatırken
köyün en büyük ağacının altında
oturur,
sessizliği yani huzuru dinlerdim.
Ciğerime çektiğim o temiz havayı
da
buranın
havasına benzettim şimdi.
9-Aşağıda verilen yazar eserleri
uygun şekilde eşleştiriniz.
1.
Ekmek Kavgası |
1.
|
Ferit
Edgü |
2.
Oğlumuz |
2.
|
Samim
Kocagöz |
3.
Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu |
3.
|
Mustafa
Kutlu |
4.
Yüksek Gerilim |
4.
|
Bilge
Karasu |
5.
Doğu Öyküleri |
5.
|
Tarık
Buğra |
6.
Gül Yetiştiren Adam |
6.
|
Oğuz
Atay |
7.
Sam Amca |
7.
|
Adalet Ağaoğlu |
8.
Yokuşa Akan Sular |
8.
|
Orhan
Kemal |
9.
Korkuyu Beklerken |
9.
|
Rasim
Özdenören |
10.
Troya’da
Ölüm Vardı |
10.
|
Haldun
Taner |