Tevfik Fikret Ferda Şiiri Türkçesi Tema, Konu, Nazım Birimi, Biçimi, İmge, Ahenk Unsurları , Edebi Sanatları
Tevfik Fikret Ferda Şiiri Türkçesi, Tevfik Fikret Ferda Şiiri Konu Tema, Tevfik Fikret Ferda Şiiri Ahenk Unsurları, ŞİİR TAHLİL, ŞİİR TAHLİLLERİ,
Günümüz Türkçe'siyle
FERA ( YARIN-GELECEK)
Ey ümidin güzel yüzü, işte aynan
Karşında: bir sabah göğü, saf ve bulutsuz
Titreyen kucağı açık, bekliyor... Koş!
Ey hayatın gülüşten doğan tan zamanı, işte herkesin
Gözü sende; sen ki hayatın umudusun,
Alnında bir yeni yıldız, yok, bir güneş,
Ufuklara doğ, önünde şu acılarla dolu geçmiş
Sönsün sonsuza kadar
Sönsün sonsuza kadar o cehennem; senin bugün
Cennet kadar güzel vatanın var, şu gördüğün
Zümrüt bakışlı, inci gülüşlü kızcağız
Kimdir bilir misin? Vatanın... Şimdi saygısız
Bir göz bu nazlı çehreye — Allah esirgesin!
Kötü bir gözle baksa dayanabilir misin?
İster misin, şu ak sakalın temiz ve muhteşem
Onurlu alnına, bir kirli el demem,
Hatta yabancı bir el uzansın? Şu mezarı
Razı olur musun, taşa tutsun şu serseri?
Elbet hayır, o mezar, o onurlu alın
Kutsal birer vatan örneğidir... Vatan gayretli
İnsanların omuzları üstünde yükselir.
Gençler, vatanın bütün ümidi şimdi sizdedir:
Her şey sizin, vatan da sizin, her onur sizin;
Ama unutmayın ki zaman sert ve emin
Bir sessiz adımla izler bizi
Önden koşan, fakat yine dikkatle her izi
İncelemeye yol bulan bu yanılmaz izleyicinin
Azarıyla utanırsak yazık! Demin
"Yarın senin!" dedim, beni alkışladın, hayır,
Bir şey senin değil, sana yarın emanettir;
Her şey emanettir sana, ey genç, unutma ki
Senden de bir hesap sorar, şikayetçi gelecek
Geçmişe şimdi sen ibretle bakıyorsun
Gelecek de senden böyle kuşku duyacak
Her organı ihtiyaç kasırgasıyla sarsılan
Bir neslin oğlusun; bunu hatırla zaman zaman
Unutma, asrın şimşeklerle (aydınlanan) ilerleme çağıdır
Her yıldırımda bir gece, bir gölge devrilir
Bir yükselme ufku açılır, yükselir hayat;
Yükselmeyen düşer; ya ilerleme ya gerileme!
Yükselmeli, dokunmalı alnın semalara;
Doymaz insan dedikleri kuş yükselmeye...
Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır;
Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır!
• Uyak düzeni: aabaaabba...
• Ölçü: Aruz ölçüsü
…inkılâb
…şebâb
…ma’kesin
…sehâb -âb: zengin uyak
…Herkesin
…ümidisin -sin: zengin uyak
…âfitâb
.... pür-mihen
....müebbeden "en" tam uyak
... bugün "ün" tam uyak
....gördüğün
.... kızcağız "ız" tam uyak
..... saygısız
Ahenk unsurları şiire müzikalite katmış, söyleyişi güçlendirmiştir.
Sen, ey şebâb, :NİDA
II. Abdülhamit’in istibdat adı verilen baskıcı yönetim anlayışı eleştirilmiştir. Düşüncelerinden dolayı dönemin siyasetçileri ve devlet adamlarıyla ters düşmüştür. Şairin gençleri uyarmasında, vatanın durumunu tehlikede görmesinde dönemin baskıcı politik anlayışın etkileri vardır. Ayrıca Tevfik Fikret, “Batıcılık” düşüncesini benimseyen bir sanatçıdır. Gençlerin Batı'nın ilim ve fennini ülkemize getirmesini, ülkemizin geri kalmışlıktan kurtarmasını istemektedir ve bu yüzden gençlere çok güvenmektedir.
Tevfik Fikret Ferda Şiiri Türkçesi, Tevfik Fikret Ferda Şiiri Konu Tema, Tevfik Fikret Ferda Şiiri Ahenk Unsurları, ŞİİR TAHLİL, ŞİİR TAHLİLLERİ,
DERSKONUM.COM 'UN değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.
Derskonum.com ailesi olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..
Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için Ferda Şiiri Türkçesi Tema, Konu, Nazım Birimi, Biçimi, İmge, Ahenk Unsurları Edebi Sanatları üzerine bir paylaşım yapacağız.
Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.
İyi çalışmalar..
doğru konum= derskonum
doğru konum= derskonum
destek olmak için lütfen LİNK paylaşınız
Ferda
Bugünün gençlerine
Ferda senin; senin bu teceddüd, bu inkılâb...
Her şey senin değil mi ki zâten?.. Sen, ey sebâb,
Ey çehre-i behîc-i ümîd, işte ma'kesin
Karşında: bir semâ-yi seher, saf ü bî-sehâb,
Aguus-i lerze-dârı açık, bekliyor... Sitâb!
Ey fecr-i hande-zâd-ı hayât, işte herkesin
Enzârı sende; sen ki hayâtın ümidisin,
Alnında bir sitâre-i nev, yok, bir âf-tâb,
Âfâka doğ, önünde şu mâzî-i pür-mihen
Sönsün müebbeden.
Sönsün müebbeden o cehennem; senin bugün
Cennet kadar güzel vatanın var; şu gördüğün
Zümrüt bakışlı, inci setâretli kızcağız
Kimdir, bilir misin? Vatanın... Şimdi saygısız
Bir göz bu nazlı çehreye — Allah esirgesin, —
Kem bir nazarla baksa tahammül eder misin?
İster misin, şu ak sakalın pak ü muhteşem
Pîsâni-yi vakaarına, bir kirli el demem,
Hattâ yabancı bir el uzansın? Şu makberi,
Razı olur musun, taşa tutsun şu serseri?
Elbet hayır; o makber, o pisâni-yi vakuur
Kudsî birer misâl-i vatandır... Vatan gayyûr
İnsanların omuzları üstünde yükselir.
Gençler, bütün ümîd-i vatan şimdi sizdedir.
Her şey sizin, vatan da sizin, her şeref sizin;
Lâkin unutmayın ki zaman tünd ü mutma'in
Bir hatve-i samût ile ta'kîb eder bizi.
Önden koşan, fakat yine dikkatle her izi
Ta'mîka yol bulan bu yanılmaz mu'âkıbin
Serm-ende-i itabı kalırsak, yazık! Demin
«Ferda senin», dedim, beni alkışladın; hayır,
Bir şey senin değil, sana ferda vediadır;
Her şey vediadır sana, ey genç, unutma ki
Senden de bir hesâb arar âtî-i müsteki.
Maziye şimdi sen bakıyorsun pür-intibâh,
Âti de senden eyleyecek böyle istibâh.
Her uzvu girdibâd-ı havâyicle sarsılan
Bir neslin oğlusun; bunu yâd et zaman zaman.
Asrın, unutma, bârikalar asr-ı feyzidir;
Her yıldırımda bir gece, bir gölge devrilir,
Bir ufk-ı i'tilâ açılır, yükselir hayât;
Yükselmeyen düşer: ya terakki, ya inhitat!
Yükselmeli, dokunmalı alnın semâlara;
Doymaz beşer dedikleri kuş, i'tilâlara...
Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır;
Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır!
Ferda senin; senin bu teceddüd, bu inkılâb...
Her şey senin değil mi ki zâten?.. Sen, ey sebâb,
Ey çehre-i behîc-i ümîd, işte ma'kesin
Karşında: bir semâ-yi seher, saf ü bî-sehâb,
Aguus-i lerze-dârı açık, bekliyor... Sitâb!
Ey fecr-i hande-zâd-ı hayât, işte herkesin
Enzârı sende; sen ki hayâtın ümidisin,
Alnında bir sitâre-i nev, yok, bir âf-tâb,
Âfâka doğ, önünde şu mâzî-i pür-mihen
Sönsün müebbeden.
Sönsün müebbeden o cehennem; senin bugün
Cennet kadar güzel vatanın var; şu gördüğün
Zümrüt bakışlı, inci setâretli kızcağız
Kimdir, bilir misin? Vatanın... Şimdi saygısız
Bir göz bu nazlı çehreye — Allah esirgesin, —
Kem bir nazarla baksa tahammül eder misin?
İster misin, şu ak sakalın pak ü muhteşem
Pîsâni-yi vakaarına, bir kirli el demem,
Hattâ yabancı bir el uzansın? Şu makberi,
Razı olur musun, taşa tutsun şu serseri?
Elbet hayır; o makber, o pisâni-yi vakuur
Kudsî birer misâl-i vatandır... Vatan gayyûr
İnsanların omuzları üstünde yükselir.
Gençler, bütün ümîd-i vatan şimdi sizdedir.
Her şey sizin, vatan da sizin, her şeref sizin;
Lâkin unutmayın ki zaman tünd ü mutma'in
Bir hatve-i samût ile ta'kîb eder bizi.
Önden koşan, fakat yine dikkatle her izi
Ta'mîka yol bulan bu yanılmaz mu'âkıbin
Serm-ende-i itabı kalırsak, yazık! Demin
«Ferda senin», dedim, beni alkışladın; hayır,
Bir şey senin değil, sana ferda vediadır;
Her şey vediadır sana, ey genç, unutma ki
Senden de bir hesâb arar âtî-i müsteki.
Maziye şimdi sen bakıyorsun pür-intibâh,
Âti de senden eyleyecek böyle istibâh.
Her uzvu girdibâd-ı havâyicle sarsılan
Bir neslin oğlusun; bunu yâd et zaman zaman.
Asrın, unutma, bârikalar asr-ı feyzidir;
Her yıldırımda bir gece, bir gölge devrilir,
Bir ufk-ı i'tilâ açılır, yükselir hayât;
Yükselmeyen düşer: ya terakki, ya inhitat!
Yükselmeli, dokunmalı alnın semâlara;
Doymaz beşer dedikleri kuş, i'tilâlara...
Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır;
Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır!
Bugünün gençlerine
Yarın senin; senin bu yenilik, bu devrim...
Her şey senin değil mi zaten?.. Sen, ey gençlik,Ey ümidin güzel yüzü, işte aynan
Karşında: bir sabah göğü, saf ve bulutsuz
Titreyen kucağı açık, bekliyor... Koş!
Ey hayatın gülüşten doğan tan zamanı, işte herkesin
Gözü sende; sen ki hayatın umudusun,
Alnında bir yeni yıldız, yok, bir güneş,
Ufuklara doğ, önünde şu acılarla dolu geçmiş
Sönsün sonsuza kadar
Sönsün sonsuza kadar o cehennem; senin bugün
Cennet kadar güzel vatanın var, şu gördüğün
Zümrüt bakışlı, inci gülüşlü kızcağız
Kimdir bilir misin? Vatanın... Şimdi saygısız
Bir göz bu nazlı çehreye — Allah esirgesin!
Kötü bir gözle baksa dayanabilir misin?
İster misin, şu ak sakalın temiz ve muhteşem
Onurlu alnına, bir kirli el demem,
Hatta yabancı bir el uzansın? Şu mezarı
Razı olur musun, taşa tutsun şu serseri?
Elbet hayır, o mezar, o onurlu alın
Kutsal birer vatan örneğidir... Vatan gayretli
İnsanların omuzları üstünde yükselir.
Gençler, vatanın bütün ümidi şimdi sizdedir:
Her şey sizin, vatan da sizin, her onur sizin;
Ama unutmayın ki zaman sert ve emin
Bir sessiz adımla izler bizi
Önden koşan, fakat yine dikkatle her izi
İncelemeye yol bulan bu yanılmaz izleyicinin
Azarıyla utanırsak yazık! Demin
"Yarın senin!" dedim, beni alkışladın, hayır,
Bir şey senin değil, sana yarın emanettir;
Her şey emanettir sana, ey genç, unutma ki
Senden de bir hesap sorar, şikayetçi gelecek
Geçmişe şimdi sen ibretle bakıyorsun
Gelecek de senden böyle kuşku duyacak
Her organı ihtiyaç kasırgasıyla sarsılan
Bir neslin oğlusun; bunu hatırla zaman zaman
Unutma, asrın şimşeklerle (aydınlanan) ilerleme çağıdır
Her yıldırımda bir gece, bir gölge devrilir
Bir yükselme ufku açılır, yükselir hayat;
Yükselmeyen düşer; ya ilerleme ya gerileme!
Yükselmeli, dokunmalı alnın semalara;
Doymaz insan dedikleri kuş yükselmeye...
Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır;
Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır!
Tevfik Fikret Ferda Şiiri Türkçesi Tema, Konu, Nazım Birimi,
Biçimi, İmge, Ahenk Unsurları , Edebi Sanatları
• Şairi: Tevfik Fikret-“Ferdâ”, “Halûk’un Defteri”adlı eserden alınmış bir şiirdir.
Dönemi: Servetifünun
Tema ve Konu: Şiirde, gençlikten beklenenler dile getirilmiştir.
Nazım Biçimi: Serbest müstezat
Söyleyici: Şairin kendisi, Gençlere seslenen biri
Nazım birimi: bent
• Uyak düzeni: aabaaabba...
AHENK UNSURLARI
• Ölçü: Aruz ölçüsü
(Mef ûlü / fâilatü / mefâîlü / fâilün (_ _ . / _._. / ._ _ . / _ . _ )
• Kelime tekrarı ve aliterasyon: kelime tekrarları " Genç, Ey, senin, sen "
Aliterasyon: İlk bölümde "n,s,y,ç " ünsüzleri
Ferda Şiirinin Kafiye ve Redifleri:
…inkılâb
…şebâb
…ma’kesin
…sehâb -âb: zengin uyak
…şitâb!
…Herkesin
…ümidisin -sin: zengin uyak
…âfitâb
.... pür-mihen
....müebbeden "en" tam uyak
... bugün "ün" tam uyak
....gördüğün
.... kızcağız "ız" tam uyak
..... saygısız
Metindeki ahenk unsurlarının metne olan katkısını söyleyiniz.
Şiirdeki söz sanatları:
ÖRNEKLER:
bu teceddüd, bu inkılâb: TENASÜP
Herşey senin değil mi ki zâten?: İSTİFHAM
ey şehre-i behîc-i ümîd, NİDA
âfâka doğ: İSTİARE
cehennem; senin bugün
cennet : TEZAT
Sönsün müebbeden o cehennem; İSTİARE
cennet kadar güzel vatanın: TEŞBİH
zümrüd bakışlı, inci şetâretli kızcağız
kimdir, bilir-misin? Vatanın.:TEŞBİH
kimdir, bilir-misin? Vatanın: İSTİFHAM
Metnin temasıyla yazıldığı dönemin gerçekliği arasında nasıl bir ilişki vardır?
II. Abdülhamit’in istibdat adı verilen baskıcı yönetim anlayışı eleştirilmiştir. Düşüncelerinden dolayı dönemin siyasetçileri ve devlet adamlarıyla ters düşmüştür. Şairin gençleri uyarmasında, vatanın durumunu tehlikede görmesinde dönemin baskıcı politik anlayışın etkileri vardır. Ayrıca Tevfik Fikret, “Batıcılık” düşüncesini benimseyen bir sanatçıdır. Gençlerin Batı'nın ilim ve fennini ülkemize getirmesini, ülkemizin geri kalmışlıktan kurtarmasını istemektedir ve bu yüzden gençlere çok güvenmektedir.
Gerçekten güzel bir şiir
YanıtlaSil