SAF ( ÖZ) ŞİİR ANLAYIŞINI BENİMSEYEN ŞAİRLER, Saf, Öz Şiirin Temsilcileri, Özellikleri, Edebi Kişilikleri, Eserleri,
saf (öz şiir temsilcileri ve eserleri),saf (öz şiir örnekleri),Saf öz şiir temsilcileri,Saf şiir,Saf şiir Özellikleri,Saf şiir şairleri,Saf (öz Şiir BOŞLUK DOLDURMA),öz (saf şiir temsilcileri kodlama)
SAF ŞİİR ÖZELLİKLERİ, SAF ŞİİR TEMSİLCİLERİ, SAF ŞİİR ÖRNEKLERİ, SAF ŞİİR TEMSİLCİLERİ VE ESERLERİ,
derskonum.com'un değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.
doğru konum= derskonum
1-Cumhuriyet
Dönemi Saf Şiir Anlayışı
*Saf şiir (öz şiir) anlayışı edebiyatımızda ilk
kez Ahmet Haşim tarafından
oluşturulmuştur.
*“Saf (öz)”sözcüğü; var olan bir şeyin katıksız, arı,
halis, has olma haline denir. Saf şiir ise “şiirin şiirsel olmayan unsurlardan
ayıklanarak saflaştırılmış bir duruma getirilmesi” demektir.
*Türk edebiyatında saf şiirin ilk ve en önemli
temsilcileri Ahmet Haşim ve
Y. Kemal Beyatlı’dır.
• Özgün ve yaratıcı olan bu imgeler dilin mantığına uygun
ve dilin anlam alanını genişletip dile yeni olanaklar sunacak bir yapıya
sahiptir.
• Dilde saflaşma düşüncesi kendini rahat şiir yazma
şeklinde başat öğe olarak gösterir.
• Şiirsel söylemin zirvesine ulaşmak düşüncesiyle dilin
yücelişi paralellik gösterir.
• Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu şairlerde
düşsel ve bireysel yön ağır basar.
•İçsel ve bireysel bir yaklaşımla evrensel insan
tecrübesini dile getirirler.
• Şiirde biçim endişesi duyan bu şairlerde dize ve dil
baş tacıdır.
• Disiplinli çalışarak mükemmele varan halis şiir yazma
kaygısı var.
•Sembolizm akımı etkilidir
TEMSİLCİLERİ
* Ahmet
Haşim,
*Yahya Kemal
• A.Hamdi Tanpınar
• A.Muhip Dıranas
* Behçet Necatigil
• Asaf Halet Çelebi
• Necip Fazıl Kısakürek
• Özdemir Asaf
• Fazıl Hüsnü Dağlarca
*Yedi Meşaleciler
· AHMET
HAŞİM (1887- 1933)
· Fecriati'nin
temsilcilerinden olan şair, topluluk dağıldıktan sonra hiçbir edebi topluluğa
katılmamış; sanat anlayışını değiştirmeden sanat yaşamına bağımsız olarak
devam etmiştir.
· İlk
şiiri Hayal-i Aşkım'ı 1905'te yayımlamıştır.
· Sembolizm den etkilenmiştir. Şiirlerindeki doğa
manzaraları, sembolistlerin genellikle tercih ettiği "akşam, şafak, gurup,
gece, mehtap, güller, yıldızlar, ormanlar" gibi hayal kurmaya uygun
yerler ve durumlardır. Empresyonizmden de etkilenmiştir.
· Türk
edebiyatında "akşam
şairi" olarak da tanınır.
· "Sanat
için sanat" anlayışını benimsemiş, toplumsal
konularla ilgilenmemiştir.
· Şiirlerinde
daha çok serbest müstezat nazım biçi mini
kullanmıştır.
· Çocukluk
anıları, aşk ve tabiat şiirlerinin başlıca temalarıdır.
· Bütün
şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır. "Köylü vezni" olarak
nitelendirdiği heceyi musiki açısından çok yetersiz bulduğu için
kullanmamıştır.
· Şiirlerinde
anlaşılmak için bir kaygısı yoktur. Dili ağırdır. Arapça, Farsça sözcük
ve tamlamalarla yüklü bir dil kullanmıştır. Son dönem şiirlerinde dil sadedir.
·
Şiirleri imge ve iç ahenk bakımından çok
zengindir.
· Şiirleri
dış dünyaya ait gözlemlerinin kendi iç dün
yasına bıraktığı izlenimlerini yansıtır. Dış dünya, Haşim'in
hayal dünyasının en güzel renklerine bürünerek şiirlerine yansır.
· Düzyazı
türlerinde de çok başarılıdır. Fıkra, sohbet, gezi türündeki yapıtlarında
kendine özgü bir üslubu vardır. Bu yazılarda parlak zekasını ortaya koyan
orijinal buluş ve görüşleri yer alır.
· Düzyazılarında
dil, şiirlerine göre sadedir. Bazen nükteli ve alaycı bir üslup
kullanmıştır.
· Şiirle
ilgili görüşlerini "Piyale"
adlı şiir kitabının ön sözünde (Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar) açıklamıştır.
· Şiirle
ilgili görüşleri: Şiirin asıl özelliği duyulmaktır. Şiirin
dili "musiki" ile "söz" arasında sözden ziyade musikiye
yakındır. Şiirdeki bu dil "bir açıklama vasıtası olmaktan çok bir telkin
aracı"dır. Şiirde musiki anlamdan önce gelir.
· "Merdiven" , "O Belde" en önemli
şiirleridir.
· Şiir:
Göl Saatleri, Piyale
· Gezi:
Frankfurt Seyahatnamesi
· Deneme-Fıkra:
Gurebahane-i Laklakan, Bize Göre
KONUYLA İLGİLİ TEST İÇİN TIKLA
· YAHYA
KEMAL BEYATLl (1884-1958)
· Asıl
adı Ahmet
Agâh'tır.
· Şiirleri
Milli Edebiyat akımına uymaz
· Çağdaş
Batı şiiriyle eski Türk şiirinin birleşimini sağlamıştır.
· Bir
dönem Nev-yunanilik
akımından etkilenmiştir.
· Neoklasisizm akımının etkisinde kalmıştır. Şiirlerinin
ana temalarından biri, Osmanlı Devleti' nin tarihi ve medeniyetidir.
Şiirlerinde Osmanlıya olan hayranlığını yansıtmıştır.
· "Ok" şiiri dışındaki bütün şiirlerini aruz
ölçüsüyle yazmıştır. Aruz ölçüsünü Türk aruzu haline getiren şairlerdendir.
Aruz ölçüsünü başarıyla Türkçeye uygulamıştır.
· Saf(öz)
şiir
anlayışının temsilcilerinden biridir. Şiir ile düz yazının tamamen birbirinden
farklı olduğunu düşünmüştür. Bu yüzden nazmı nesirden uzaklaştırmıştır.
· Şiirlerinde
biçim
mükemmelliği vardır. Şiirlerinde dil ve üsluba önem vermiştir. En uygun sözcüğü
bulana kadar şiiri bitmiş kabul etmez. Sözcüklerin yerli yerinde
kullanılmasına özen göstermiştir. Şiirlerinde parnasizm akımının etkileri
vardır. Bu akımın edebiyatımızdaki en önemli temsilcisidir.
· "Ahenk" ile ölçü ve uyağa büyük önem vermiştir.
Şiiri musikiden başka bir musiki saymıştır. Şiirlerinde musikiye verdiği önemle
sembolistlere yakındır ancak anlam açıklığı yönüyle onlardan ayrılır.
· Toplumsal
konulara yer vermemiştir. Daha çok lirik şiirleriyle tanınmıştır.
· "Aşk,
lirizm, ölüm kaygısı, sonsuzluğa ulaşma duygusu" gibi temaları
şiirlerinde işlemiştir.
· Lirik
şiirlerinin yanında epik şiirler de yazmış
tır. Akıncı, Mohaç Türküsü gibi şiirlerinde kahramanlık konusunu
işlemiştir. "Sessiz Gemi, Süleymaniye'de Bayram Sabahı" şiirleri
ünlüdür.
· İstanbul'un
doğa güzelliklerini yansıtan şair ola rak
tanınmıştır. "İstanbul şairi" olarak tanınmıştır, İstanbul'un
semtleri şiirlerinin adı olmuştur. Tabiatı tasvir etmek için yazdığı şiiri
yoktur.
· Eski
şiiri tekrar yaşatmış bir şairdir. Divan şiirini çağdaş bir yorumla veren
şiirleri vardır. Şarkı, rubai, murabba ve gazel gibi nazım biçimlerinin yanında
Batılı nazım biçimlerini de kullanmıştır.
· "Türkçe
ağzımda annemin sütüdür." diyen şair, şiirlerinde konuşulan Türkçeyi
başarıyla kullanmıştır. Eski tarzdaki şiirlerinde dil biraz ağırdır.
· Ölümünden
sonra şiir ve düz yazıları kitap haline getirilmiştir.
· Şiir:
Kendi Gök Kubbemiz (yeni nazım biçimleriyle ve sade
Türkçeyle yazdığı şiirleri yer alır), Eski Şiirin Rüzgârıyla (eski nazım
biçimleriyle yazdığı şiirleri yer alır), Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe
Söyleyiş, Bitmemiş Şiirler
· Deneme:
Aziz İstanbul, Eğil Dağlar (İstiklal Savaşı ile ilgili
yazıları yer alır.), Edebiyata Dair (sanat ve edebiyat yazıları yer alır),
Tarih Musahabeleri
· Biyografi:
Siyasi ve Edebi Portreler
· Anı: Çocukluğum Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralar
· CAHİT
SITKI TARANCI (1910-1956)
· Sanatta
insanı, bireyi ön planda tutmuştur.
· Ona
göre: "İnsanoğlu, dünyanın en zengin madenidir."
· Sanat
için sanat anlayışına bağlı kalmıştır.
· Şiirde,
sanatını toplumsal ideolojinin emrine ver
meyi düşünmemiştir.
· Başlangıçta
şiirleri, Fransız şairlerinin etkisinde dir.
Daha sonra halk şiirinden de yararlanarak kendine özgü şiir tarzı ortaya
koymuştur.
· Sembolizmin;
özellikle Verlaine, Baudelaire gibi şairlerin etkisinde kalmıştır.
· Halk
edebiyatının genel ögeleri olan hece ölçü
sünü, deyimleri, tekerlemeleri başarıyla kullanmıştır.
· " Ölüm", şiirlerinde en çok işlediği
temadır. "Yaşama sevinci" şiirlerinde ele aldığı temalardandır.
· Otuz
Beş Yaş adlı şiiriyle bir şiir
yarışmasında birinci olduktan sonra üne kavuşmuştur.
· Çok
yalın ve ahenkli bir şiir dili kullanmış, konuş
ma dilini şiire yansıtmıştır.
· Şiir:
Ömrümde Sükut, Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel, Sonrası
· Mektup:
Ziya'ya Mektuplar
· AHMET
MUHİP DIRANAS
· Sembolizmin
etkisinde kalmıştır.
· Şiirde
biçim, ses ve söyleyişe önem veren sanatçı; ölçü ve uyağı da şiirin önemli
unsurlarından saymıştır.
· Hece
ölçüsünü kullanan şair, heceyi yumuşata rak serbest şiir için ortam
hazırlamıştır./Halk şiiri geleneğinden ustalıkla yararlanmıştır./Özgün imgeleri
rahat bir söyleyişle dile getirmiştir./Aşk, doğa, yurt güzellikleri konularını
işlemiştir /Umutsuz ve hüzünlü duygular şiirlerinde önemli yer tutar.
· " Fahriye Abla, Olvido, Serenad, Kar"
en tanınmış şiirleridir.
· Şiir:
Şiirler, Fahriye Abla, Kırık Saz (Tevfik Fikret'in
şiirlerinden toplamıştır.)
· Tiyatro:
Gölgeler, O Böyle İstemezdi, Çıkmaz
NECİP
FAZIL KISAKÜREK (1905-1983)
· Halk
şiiri geleneğinden yola çıkan şair, hece ölçüsünü kullanmıştır.
· Şiirleri
biçim bakımından ku- sursuzdur.
· Cumhuriyet
Dönemi Türk şiirinin "mistik şairi"dir.
· Felsefeye
olan ilgisiyle şiirde mistik bir anlayış ve duyuşa yönelmiştir.
· Şiirlerinde
sürekli bir arayış içinde olan modern insanın arayışı ve
huzursuzlukları yer alır. Daha sonra dinsel duyuşu yansıtan şiirler yazmıştır.
· Şiirlerinde
madde-ruh
tezadını, insan-evren ilişkisini; insanın iç dünyasını, tutkularını
işlemiştir.
· Korku,
ürpertici hayaller, vehimler onun şiirlerinde sıkça yer
alan ögelerdir.
· Şiirlerinde
esrarlı
iç alemini, felsefi görüşlerini; etkileyici bir anlatım, temiz ve berrak bir Türkçeyle
dile getirmiştir.
· İlk
şiir kitabı "Örümcek
Ağı" büyük bir beğeniyle karşılanmıştır. Bu yapıttaki şiirlerinde eşyanın
ve insanın bilinmeyen iç yüzünü hissettiren, ızdırabın temsilcisi olan bir
şairdir.
· Şiir:
Çile, Kaldırımlar, Sonsuzluk Kervanı, Örümcek Ağı, Ben ve
Ötesi, Şiirlerim, Esselam, Mukaddes Hayattan Levhalar
· Tiyatro:
Künye, Sabırtaşı, Tohum, Ahşap Konak, Nam-ı Diğer
Parmaksız Salih, Bir Adam Yaratmak, Reis Bey, Para, Mukaddes Emanet, Yunus
Emre, Kanlı Sarık, İbrahim Ethem, Abdülhamit Han, Siyah Pelerinli Adam
· Hikaye:
Birkaç Hikaye Tahlil, Ruh Burkuntularından Hikayeler
· Roman:
Aynadaki Yalan
· Otobiyografi:
Kafa Kağıdı
· ASAF
HALET ÇELEBİ (1907-1958)
· Bir
"sezgi şairi"dir, şiirlerinde soyut bir alemi anlatmıştır.
· Eski
Doğu medeniyetini, Hint kültürünü tanımış, İslam tasavvufu ile Hint
mistisizmini birleştirmiştir.
· Şiirlerini
yorumlayabilmek için çağrışımı sağlayan sözcük ve onun derinlerdeki
anlamını bilmek gerekir.
· Şiirleri;
masallardan, dinlerden, şairin rüya ve ha
yallerinden gelme sembollerle doludur.
· Şiir:
He, Lamelif, Om Mani Padme Hum
· Biyografi:
Mevlana, Molla Cami, Naima, Ömer Hayyam
- Tanpınar, çok yönlü bir insan ve sanatçıdır.
- Roman, öykü, deneme, makale, edebiyat tarihi, şiir türlerinde eser vermiştir. Asıl önemli yanı şairliğidir. Öz şiir anlayışına sahiptir. Şiirlerinde Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’den etkilenmiştir.
- İlk şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmış, daha sonra serbest ölçüye geçmiştir.
- Fransız şairlerini yakından tanıyıp sembolistlerden etkilenmiştir.
- Şiirlerinde “ahenk”e önem veren sanatçı, musiki ve his ağırlıklı şiirler de yazmıştır.
- Şiirlerinde çok titiz davranmış, bu nedenle de az sayıda şiir yazmıştır.
- Rüya, bilinçaltı ve zaman şiirlerindeki en önemli kavramlardır.
- Şiirleri yalın bir dille yazmıştır. Şiirlerini kendine özgü sıfatlarla süslemiştir.
- Zaman kavramı üzerinde duran sanatçı, tarihi konulardan uzak durmaya çalışmıştır ancak onun en önemli şiir olan “Bursa’da Zaman”da geçmişle bugünü birlikte anlamaya çalışmıştır.
- Romanlarında geçmişe özlem temasını işlemiştir.
- Tanpınar, “Şiirde sustuğum şeyleri roman ve hikâyemde anlatırım.” der
Huzur (1949)
Saatleri Ayarlama Enstitüsü (1962)
Sahnenin Dışındakiler (1973)
Mahur Beste (1975)
Aydaki Kadın (1986)
Ayna (1950)
Şiir[değiştir]
Şiirler (1961)
Deneme
Beş Şehir (1946)
Yahya Kemal (1962)
Edebiyat Üzerine Makaleler (1969) (ölümünden sonra derlenmiştir)
Yaşadığım Gibi (1970) (ölümünden sonra derlenmiştir)
·
Yedi Meşaleciler
· 1928 yılında ortaya çıkan bu topluluk, şiir ve
yazılarını “Yedi Meşale” adlı kitapta toplamışlardır.
· Türkiye’de Cumhuriyet döneminde “sanat sanat içindir”
deyip öz şiir anlayışını benimseyen ilk grup. Bunlar eserlerini “Meşale” adlı
bir dergide yayınlıyor ve bunlara Ahmet Haşim de yazılar gönderiyordu.
· Yedi Meşale’nin Mukaddimesi: “Bu eser size her türlü
müşkülata rağmen yalnız sanat aşkıyla çalışan birkaç gencin bir senelik edebi
mahsulünü takdim ediyor.” diye başlar.
· Mukaddimede gençler, kendilerinin de zamanla önemsiz
kalacaklarını, buna rağmen taklitçi edebiyattan kurtulmak için vazifeye
atıldıklarını belirtirler.
· İlkelerini "samimiyet, canlılık, içtenlik ve
daima yenilik" kavramlarıyla açıklamışlardır.
**** Cumhuriyet
döneminde bir bildiri /beyanname ile kurulan ilk topluluk.
· Bu topluluğun edebiyat anlayışını şöyle
özetleyebiliriz:
· Sanat, sanat için olmalıdır.
· Edebiyatta taklitten kaçınılmalı, daima yenilik,
içtenlik, canlılık aranmalıdır.
· Batılı ilkelerle sanat yapılmalı, geleneksel temalar
yerine yeni temalar bulunmalıdır.
· Şiirde konu zenginliği sağlamak için hayalden
yararlanılmalıdır.
· Şiirde hece ölçüsünü kullanmışlardır.
· Çarpıcı imge ve benzetmelerle zenginleştirdikleri
şiirleri, ustalıkla yapılmış birer tablo değeri taşır.
· Şiirin konu ve temaları genişletilecek.
· Yıllardır değiştire değiştire verilen fikir ve
konulardan vazgeçilecek.
· Şiirde canlılık samimiyet ve yenilik esas olacak
· Fransız sembolistlerin etkisinde kalmışlardır.
· Bu şairler Türk edebiyatından Servet-i Fünun ve Fecr-i
Ati şairlerinin etkisinde kalmışlardır.
· Edebiyatımızda kısa süreli bir yankı uyandıran Yedi
Meşaleciler, hedeflerine gerçekleştiremeden dağılmışlardır.
· SABRİ ESAD SİYAVUŞGİL (1907-1968)
· İlgi çeken ev içi eşya ve tasvirlerinden sonra
özellikle çevirileri ve edebiyatı yakından takip eden denemeleriyle edebiyatla
olan bağlantısını sürdürdü.
· Psikoloji profesörü olarak ilmi çalışmalara kendisini
verdi. Şiirlerini Odalar ve Sofalar adlı kitapta topladı.
· Sanat hayatına şiirler yazarak başladı.
· Empresyonist bir ressam tutumuyla eşya ve görünüm
tasvirlerinde canlı şiirler yazmıştır.
· Bir süre çeşitli gazetelerde fıkra yazarlığı, tiyatro
eleştirmenliği yapmıştır.
· Önemli çeviriler de yapmıştır.
· Şiir: Odalar
ve Sofalar
· İnceleme: İstanbul’da
Karagöz ve Karagözde İstanbul, Psikoloji ve Terbiye Bahisleri, Karagöz, Folklor
ve Milli Hayat, Roman ve Okuyucu
· YAŞAR NABİ NAYIR (1908-1981)
· Şiirlerini Kahramanlar ve Onar
Mısra adlı kitaplarda topladı ve diğer edebiyat türlerinde eserler
verdi.
· 1933 yılında çıkarmaya başladığı Varlık dergisini
ömür boyu devam ettirdi. Bu dergi Türk edebiyatının gelişmesinde, yeni
kabiliyetlerin yetişmesinde ve tanıtılmasında önemli rol oynadı. Ayrıca Varlık
yayınlarıyla da bir edebiyat kütüphanesi kurdu.
· Kendi adıyla ya da Muzaffer Reşit takma adıyla
derlediği, hazırladığı antoloji ve tanıtma kitaplarının sayısı altmışı geçer.
Bir ara yalnız çağdaş dünya edebiyatını konu edinmiş, aylık Cep dergisini
çıkardı.
· Asıl ününü yayıncılıkla sağlamıştır.
· Şiir: Onar
Mısra, Kahramanlar
· Öykü: Sevi
Çıkmazı
· Roman: Âdem
ile Havva, Bir Kadın Söylüyor
· Tiyatro: Köyün
Namusu, Mete, İnkılâp Çocukları, Beş Devir
· MUAMMER LÜTFİ BAHŞİ (1903-1947)
· İlk şiirlerinde aruz ölçüsünü kullandıktan sonra heceye
yönelmiş, sonra serbest nazımda karar kılmıştır.
· Şiirlerinde genellikle milli konuları işlemiştir.
· Yedi Meşale Topluluğu’nun en az tanınan şairidir.
· 1928’de Meşale dergisinin kapanması üzerine topluluk
da dağılmış; Yedi Meşaleciler 1933’te Varlık Dergisi’nde tekrar
birleştirmişlerdir. Ancak diğer üyelerin dünyalarının uzağında kalan Muammer
Lütfi onlar arasında yer almamıştır.
· Yedi Meşalede çıkan şiirlerinden başka, şiirlerine
dönemin tanınmış dergilerinde rastlanmamış ve şiirlerini kitaplaştırmamıştır.
· Topluluğun dağılmasından sonra bütünüyle edebiyattan
koptu.
· VASFİ MAHİR KOCATÜRK (1907-1961)
· Şiirlerini Tunç Sesleri, Geçmiş Geceler, Bizim
Türküler, Ergenekon adlı kitaplarda topladı.
· Asıl çalışmasını edebiyat tarihi ve incelemesine
ayırdı.
· Halk şiiri biçim özelliklerinden yararlanarak hece
ölçüsüyle vatan, millet sevgisi, ulusal bilinç, kahramanlık, fedakârlık
konularını işledi.
· Epik şiirleriyle tanınmıştır.
· Manzum oyunlar da yazmıştır.
· Bir sanatçı olmaktan çok edebiyatla ilgili kitap ve
araştırmalarıyla tanınmıştır.
· Şiir: Tunç
Sesleri, Geçmiş Geceler, Ergenekon, Bizim Türküler, Hayat Şarkıları, Dağların
Derdi
· Oyun: Yaman,
On İnkılâp, Sanatkâr
· Araştırma-İnceleme: Saz
Şiiri Antolojisi, Türk Edebiyatı Antolojisi, Türk Nesir Antolojisi, Meşhur
Beyitler, Türk Edebiyatı Tarihi…
· CEVDET KUDRET SOLOK (1907-1992)
· Birinci Perde adlı
kitabında şiirlerini topladı.
· Roman ve tiyatro türlerinde de eser veren Cevdet
Kudret, okul kitapları ve edebiyat tarihimizle ilgili ciddi eserler yazdı.
· Edebiyata şiirle başlamış; daha sonra öykü, roman ve
tiyatro türünde eser vermiştir.
· Şiirlerinde bireysel duygular, özlem, yalnızlık,
kıskançlık gibi konuları işlemiştir.
· Romanlarında daha çok kendi yaşamını anlatmıştır.
· Edebiyatla ilgili önemli inceleme ve araştırmaları
vardır. Dil üzerine denemeler de yazmıştır.
· Şiir: Birinci
Perde
· Öykü: Sokak
· Tiyatro: Tersine
Akan Nehir, Rüya İçinde Rüya, Danyal ve Sara, Kurtlar
· Roman: Havada
Bulut Yok, Karıncayı Tanırsınız, Sınıf Arkadaşları
· Araştırma: Edebiyat
Bilgileri, Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman, Orta Oyunu, Karagöz
· Deneme: Dilleri
Var Bizim Dile Benzemez
· ZİYA OSMAN SABA (1910-1957)
· Grubun şiire en sadık şahsiyeti oldu.
· Sebil ve Güvercinler, Geçen Zaman, Nefes Almak adlı kitaplarında şiirlerini toplayan Ziya Osman
Saba hikâyeler de yazmıştır.
· Özellikle ev içi şiirler yazdı ve kendisinden daha
kabiliyetli bir başka şaire, Behçet Necatigil’e örnek oldu.
· Şair yalnızlık duygusunu ve hatıraları şiirlerinde
başarıyla dile getirir.
· Şiirlerinde anılara düşkünlük, çocukluk özlemi,
ev-aile sevgisi, yoksul yaşamalara karşı utanç ve acıma, Allah’a kulluk, kadere
boyun eğiş, küçük mutluluklarla yetinme, ölüm yakınlığı, öte dünya özlemi gibi
konuları işledi.
· Heceyi, duraklarında değişiklik yapmadan kılınır.
· Serbest şiir örnekleri de vermiştir.
· Ziya Osman, bütün insanların mutlu olduğu ve herkesin
hoşgörü içinde yaşadığı bir dünya özlemiyle yaşar. Bu yönüyle Yunus Emre ve
Mevla’na geleneğinin modern çağdaki sesidir.
· Gözlemci ve dışa vurumcu bir tarzı benimsemiştir.
· Hikâyelerinde de genellikle bir anı karakteri vardır.
· Şiir: Sebil
ve Güvercinler, Nefes Almak, Geçen Zaman
· Öykü: Mesut
İnsanlar Fotoğrafhanesi, Değişen İstanbul
· KENAN HULUSİ KORAY (1906-1944)
· Edebiyat dünyasına adım atması öğrencilik yıllarına
denk düşer.
· “Servet-i Fünun” dergisinde yayınlanan ilk
hikâyelerinin ardından, aynı dergiye yazan diğer altı arkadaşı ile birlikte,
edebiyatımızda “Yedi Meşaleciler” diye anılan topluluğu oluşturdular.
· İçlerindeki tek hikâye yazarıdır.
· Yaşadığı sürede beş hikâye kitabı yayınlamış, “Osmanoflar” romanı
ve kısa hikâyelerinin birçoğu gazete sayfalarında kaybolup gitmiştir.
· Gazeteciliğinin de etkisiyle küçük hikâye tarzını
benimseyen sanatçı, Cumhuriyet döneminde korku türünde örnekler veren ilk
hikâyecidir.
· “Hikâyeleriyle önem kazanan sanatçı, küçük hikâye
tarzını benimsemiştir.
· İlkin ahenkli, şiirsel öyküler yazmış; daha sonra
gerçekçi öyküye yönelmiştir. Halkı, işçiyi, köylüyü konu edinmiştir. Psikolojik
konularda da öykü yazmıştır.
· Cumhuriyet Döneminde korku türünde örnekler veren ilk
hikâyecidir. “Bahar Hikâyeleri” adlı eserindeki bazı öykülerinde “korku” ve
“esrar” temasını işlemiştir.
· Cumhuriyet Döneminde "korku türünde" örnekler veren ilk hikayecidir. "Bahar
Hikayeleri" adlı eserindeki bazı öykülerinde "korku" ve
"esrar" temasını işlemiştir.
· Öykü: Bir
Yudum Su, Bahar Hikâyeleri, Bir Otelde Yedi Kişi, Son Öpüş (uzun
hikâye)
· Roman: Osmanoflar
Hazırlayan: Mustafa ŞAHİN
KONUYLA İLGİLİ TEST İÇİN TIKLA
saf-oz-siirin-temsilcileri-ozellikleri-eserleri