10.Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları Düşler Yayıncılık 2022 2023, 10.Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları, KİTAP CEVAPLARI, EDEBİYAT KİTAP CEVAPLARI,
..
..
.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Düşler Yayınları Sayfa 224
İMLA VE NOKTALAMA
Aşağıda verilen parçadaki imla yanlışlarını belirleyerek doğru yazımların nasıl olması gerektiğini söyleyiniz.
Kıyafetinden anlaşıldığına göre Niğde’li arkadaş bir esnaf yahut işçi idi. Böyle olmakla beraber Han Duvarlarını ve Faruk Nafiz’i biliyordu. Daha garibi trende ik gördüğü bir yabancının bu şiiri, şiirde tasvir edilen hanı ve Faruk Nafiz’i tanımamasını kabuletmiyor, ateş ve su nev’inden herkesçe malûm şeylerden bahseder gibi iki kelime ile bana maksadını anlattığına inanıyordu.
Güzel şiirin kudreti! İyi yazılmış bir manzum hikaye kos koca bir hanı, koynundaki tapu senedine rağmen asıl sahibinin elinden alıyor, Faruk Nafiz’e mal ediyordu.
Mamafih aramızda ayakta duran ve bizi dinleyen uzun boylu bir sakallının “yokyahu… o han falanındır. ” diye öteki mal sahibinin hakkınıda zıyadan kurtardığını itirafa mecburum.
- Cevap:
Aşağıda verilen parçada tırnak işaretinin (” ”) hangi görevlerde kullanıldığım söyleyiniz.
Pâdişah tarafından Beyinin hass-ı hümâyunu “300122” akçedir. 14 zeâmet, 55 tımarı vardır. Çe- ribaşısı, alay beyisi var. Kanun üzere cebelileriyle 2800 kılıç askeri olur. Sekizyüz adam kadar da beyinin ve çeribaşısının olur. Üçyüz akçalı şerif kazadır. Beş nâhiyesi vardır. Birincisi “Etrâfı şehir” nâhiyesi, ikincisi “Gökçesu” nâhiyesi, üçüncüsü “Sazak-Gerede” nâhiyesi, dördüncüsü “Dörtdivan” nâhiyesi, beşincisi “Yığılca” nâhiyesidir. Kadısına senede beşbin kuruş verilir. Beyine onbin kuruş… amma burada gayet adâlet hareket etmek gerekir. Meşrû olmayan yoldan birkaç akçe alınsa hemen reâyâsı üç günde İstanbul’a varıp, şikâyet ederek zâlim hâkimin hakkından gelirler.
- Cevap:
Aşağıdaki metinde kullanılan noktalama işaretlerinden hangileri günümüzdeki imla kurallarına uygun değildir? Bunları tespit ederek düzeltiniz.
Bisikletin ilk icadı zamanlarında ona verilen şeytan arabası ismini bu otoraya saklamak lâzımmış! Otoray görünüşte yirmi otuz kişilik büyücek bir otobüs. Fakat ikisi arasında âdeta nalınlı adam ile patenli adam farkı var. Otobüsün mütemadiyen taşla, toprakla boğuşmasına mukabil otoray, cilâlı çelik raylar üstünde yağ gibi kayıyor.
Ulukışla ile Kayseri arasında günde iki sefer yapan bu arabaların, şoförün arkasında dört maroken koltuğu, camekânlı bir kapı ile buradan ayrılan geri tarafında da yirmi, otuz kişilik kanepesi var.
Bazı şakacı yolcular lüks kısma Lortlar kamarası, ötekine Avam kamarası adını takmışlar.
Bu otoray, yolları âdeta çocuk oyuncağına çevirmiş. Meselâ, Kayserililer bizim Ada vapurları biletinden daha ucuz bir para ile günübirliğine Bor bahçelerinde eğlenmeye gidiyorlar.
Şoför, daha doğrusu makinistin bana anlattığına göre Adana ve Kayseri’de oturan iki akraba, meselâ bir ana kız, pazar sabahları buldukları yerden hareket ediyor, öğleyin Ulukışla’da birleşiyorlar; akşama doğru yine evlerine dönüyorlarmış.
Bu seyahat, artık yolculuktan usandığım bir zamana rastlamış olmakla beraber beni atlı karıncaya binmiş bir bayram çocuğu gibi eğlendiriyordu. Otoray, son derece munis bir dekor arasından akıp giderken kâh makinistin omuz başından önümüzdeki yola, kâh arkaya geçerek akşam ışıklarıyla sarıp kızaran ovalara bakıyordum.
- Cevap:
10. Sınıf Düşler Yayıncılık Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 224
..