sponsorlu reklam Admatic -sponsor

METİN TAHLİLLERİ 2.DÖNEM 2.YAZILI SORULARI

METİN TAHLİLLERİ 2.DÖNEM 2.YAZILI SORULARI, METİN TAHLİLLERİ 2.DÖNEM 2.YAZILI, METİN TAHLİLLERİ YAZILI SORULARI,YAZILI SORULARI,


derskonum.com'un  değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.


Derskonum.com ailesi  olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..



Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için METİN TAHLİLLERİ 2.DÖNEM 2.YAZILI SORULARI üzerine bir paylaşım yazacağız. 


Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

İyi çalışmalar..

doğru konum= derskonum

destek olmak için lütfen LİNK paylaşınız

 HAZIRLAYAN

İSMAİL GÖÇER

TDE ÖĞRETMENİ.



DERSKONUM.COM  ANADOLU LİSESİ  202...-202...  EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI  2.DÖNEM 2.SINAV

DERSİN ADI

SEÇMELİ METİN TAHLİLLERİ

ÖĞRENCİNİN

ADI-SOYADI

 

SINIF/ŞUBELER

11  C-D-E

ŞUBESİ-NUMARASI

 

DERS ÖĞRETMENLERİ

TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ZÜMRESİ

ALDIĞI  PUAN

 

 

 

 

 

 

 



S O R U L A R

1)      Aşağıdaki Tanzimat Dönemi romanlarından bir roman örneği için istenenleri yazınız. (25 p)

“İmdi hâk-i pay-i ismetanelerine yüzüm gözüm sürüp hal-i perişanımı serbestçe arz etmeklik için merhametinize kulluğunuza lâyık bir çaker-i senser olduğumu isbat eylemek üzere münasip bir mahalde randevu ita buyurmaklığınızı istirham eder ve işbu arizamın cevabını almak için işbu gelecek pazar günü Büyük Çamlıca’da kâin gazinoda teşrif-i ismetanenize muntazır bulunacağımı arz ile hatm-i kelâm eylerim. Herhalde ferman zat-ı ismetanelerinindir. Baş tarafından sahifelere birçok göz gezdirdi. Aradığını bulamadığı, gördüğü şeylerin birçoğunu anlamak şöyle dursun hatta okumaya bile muktedir olamadığı cihetle sıkılmaya ve ara sıra bıyık altından müstehziyane gülerek: “Çince mi bunlar? Kel drol dö lângaj!”  (Araba Sevdası – R. M. Ekrem)

  Olay(15p):  

 Mekân(1p):                                                                                                            

Tema(1p):

Zaman(1p):

Kişiler(1p):

Anlatım Biçimleri(1p):                                                                                         

Bakış Açısı(1p):

Anlatım Teknikleri(1p):                                                                                       

Anlatıcı(1p):

Dil ve Anlatım(2p): 

 




     2) Aşağıdaki Cumhuriyet Dönemi romanlarından bir roman örneği için istenenleri yazınız. (25 p)  


          “…Akıl artık başka bir akıl oldu. Dünyayı çılgınlık sardı. Düşünme imtiyazı Batılıların elinden alındı; kimseye verilmedi. Aklı başında olanlar şiddetle cezalandırıldı. Deliler kefaletle serbest bırakıldı. Descartes’ın kitapları meydanlarda toplanıp yakıldı. Onlarla birlikte bütün evraklar, belgeler, tapular, senetler, (…) banka cüzdanları, raporlar, kanunlar, tüzükler, (…) ‘doğruluktan ayrılma’ gibi öğütler veren levhalar, çift çizgili defterler, çizgili kâğıtlar, kâğıtlar da yakıldı. Bütün hayatınca konuştu. Sonunda tutunamayanlar diye bir söz çıkarabildi ortaya: bir tek kelime. Çoğul bir kelime. Unutamadığı bazı insanları birleştiren bir kelime. (...) Bütün hayatınca tutunamayanlardan kaçtığını sezer gibi oldu. Kendisine de bulaşmalarından korktuğunu anladı. Onlara yapmış olduğu haksızlığın ıstırabıyla kıvrandı. Onların gerçek temsilcisi olmak için eline çok fırsat geçmiş olduğunu ve bu fırsatları kaçırdığını anladı.”     (Tutunamayanlar – Oğuz Atay)


Zaman(1p): 

Anlatıcı(1p):

Kişiler(1p):

Tema(1p):

Anlatım Biçimleri(1p):                                                                                   

Bakış Açısı(1p):

Anlatım Teknikleri(1p):

Dil ve Anlatım(2p):

 

 

 

 

3) Aşağıdaki Cumhuriyet Dönemi tiyatrolarından bir tiyatro örneği için istenenleri yazınız.  (25 p)

     EBULLAKLAKA (Başında bir dildade ile tebdil-i kıyafet ve lisanıyla ayınları çatlatarak ve kafları patlatarak)

--Sanki beni bir telaş ile böyle uykudan kaldırıp da getirtmenin ne manası var? Orta oyununa çıkar gibi bakın şu kıyafetime! Ayıp! Gürültünüz ne oluyor?

     ZİBA DUDU (Entarisinin ön eteğiyle başı örtülmüş olduğu hâlde Ebullaklaka’nın elini öper.)

--Amanın efendim? Güvey olacak şu herif isteye dileye aldığı hanımı şimdi istemiyor? Bütün saçını başını yoldu, o şöyle dursun yenge kadınla bana bir söylemediği edepsizlik kalmadı, size nakletmeye utanıyorum.

     EBULLAKLAKA (Müştak Bey’e) --Vay namussuz vay!

     MÜŞTAK BEY --Efendim kerem ediniz, bendeniz de bildiğim kadar hakikati size anlatayım.

(Şair  Evlenmesi – İbrahim Şinasi)




Olay(15p): 

Mekân(1p): 

Zaman(1p): 

Türü(1p):

Kişiler(1p):

Konu(1p): 

Anlatıcı(1p): 

Bakış Açısı(1p):

Ana Fikir(1p):  

Dil ve Anlatım(2p):

 

 

 

4) Aşağıdaki Cumhuriyet Dönemi  öğretici metinlerinden bir örnek için istenenleri yazınız.   (25 p)

     “…Yine Sakarya da yaşanan ve Mustafa Kemal’in liderliğini açıkça yansıtan diğer bir anektot ise şöyledir: İsmet Paşa’yı telefonla arayan Yusuf İzzet Paşa, Mustafa Kemal’le görüşmek istediğini söyler. Telefonu Mustafa Kemal’e verirler. ”Gizli emirlerinizi bildirmediniz. Yani geri çekilme lazım geldiği vakit  istikametimiz ne olacak?” Bu duruma çok sinirlenen Mustafa Kemal: “Paşa! Paşa! gizli emrim senin kemiklerinin orada gömülmesidir. “der. ”Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.” talimatını işte bu konuşmadan sonra vermiştir.”     (Çankaya – Falih Rıfkı Atay)


Eser(15p): 

 

Ana fikir(1p):

 Zaman(1p):

Anlatıcı(1p):                     

Bakış Açısı(1p):                      

Türü(1p):                       

Mekân(1p):

Kişiler(1p):

Anlatım Biçimleri(1p):

Dil ve Anlatım(2p):  

 HAZIRLAYAN

İSMAİL GÖÇER

TDE ÖĞRETMENİ





.C E V A P  ANAHTARI 👇👇

.

DERSKONUM.COM  ANADOLU LİSESİ  202...-202...  EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI  2.DÖNEM 2.SINAV

DERSİN ADI

SEÇMELİ METİN TAHLİLLERİ

ÖĞRENCİNİN

ADI-SOYADI

 

SINIF/ŞUBELER

11  C-D-E

ŞUBESİ-NUMARASI

 

DERS ÖĞRETMENLERİ

TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ZÜMRESİ

ALDIĞI  PUAN

 

 

 

 

 

 

 

 


C E V A P L A R

1)      Aşağıdaki Tanzimat Dönemi romanlarından bir roman örneği için istenenleri yazınız. (25 p)

“İmdi hâk-i pay-i ismetanelerine yüzüm gözüm sürüp hal-i perişanımı serbestçe arz etmeklik için merhametinize kulluğunuza lâyık bir çaker-i senser olduğumu isbat eylemek üzere münasip bir mahalde randevu ita buyurmaklığınızı istirham eder ve işbu arizamın cevabını almak için işbu gelecek pazar günü Büyük Çamlıca’da kâin gazinoda teşrif-i ismetanenize muntazır bulunacağımı arz ile hatm-i kelâm eylerim. Herhalde ferman zat-ı ismetanelerinindir. Baş tarafından sahifelere birçok göz gezdirdi. Aradığını bulamadığı, gördüğü şeylerin birçoğunu anlamak şöyle dursun hatta okumaya bile muktedir olamadığı cihetle sıkılmaya ve ara sıra bıyık altından müstehziyane gülerek: “Çince mi bunlar? Kel drol dö lângaj!”  (Araba Sevdası – R. M. Ekrem)

  Olay(15p): Bir Osmanlı paşasının oğlu olan Bihruz Bey yarım yamalak bir öğrenim görmüş, 23-24 yaşlarında bir gençtir. Babası ölünce, annesiyle kendisine büyük bir miras kalır. Bütün merakı pek zarif arabasıyla gezinti yerlerinde dolaşıp kendini göstermek, herkesten daha şık giyinmek, Türkçe cümleler arasına az bildiği Fransızca sözcükler kullanmaktır. Şımarık yetişmiş, hovarda, züppe bir tiptir. Çalışmakta olduğu iş yerine ara sıra uğrar. Bir gün yine arabasıyla Çamlıca'da dolaşırken, yepyeni bir landoda çok güzel bir sarışın kıza rastlar, hemen âşık olur. Bu, Periveş adlı bir kadındır. Bihruz Bey, kıza çiçek sunar ve ertesi hafta arabasına bir mektup atar. O günden sonra da kızı bir daha göremez. Onu asil ve zengin bir ailenin kızı zanneder. Bihruz Bey'in Keşfi Bey adında yalancılığıyla ünlü bir arkadaşı vardır. Bir gün, kızdan haber alamadığı için çok üzülen Bihruz Bey’e Periveş'in öldüğünü söyler. Delikanlı büyük bir acıyla sarsılır. Sevgilisinin mezarını aramaya koyulur. Bu arada serveti de tükenmektedir. Bir ramazan akşamı, Şehzadebaşı pazarında dolaşırken aniden kıza rastlar, onu sevgilisinin kız kardeşi sanır. Periveş'e olan aşkını anlatır ve mezarını sorar. Periveş ise tüm gerçeği alaycı bir biçimde anlatır. Bihruz Bey düştüğü durumdan çok utanır ve onun öyle sandığı gibi yüksek bir aileden olmayıp tersine düşkün bir kadın olduğunu anlar ve Periveş'le yanındaki Çengi Hanım'ın  gülüşmeleri arasında oradan uzaklaşır.          

Mekân(1p):  İstanbul, Çamlıca Tepesi, Şehzadebaşı, Beyoğlu, Konak, İş yeri…    

 Tema(1p):  Yanlış Batılılaşma                                                     

Zaman(1p): Tarihsel zaman 19. yy – Olay zamanı mayıs-eylül arası (5 ay)    

Kişiler(1p): Bihruz Bey, Periveş, Keşfi Bey, Mösyö Piyer, Valide Hanım, Çengi Hanım, Naim Efendi   

Anlatım Biçimleri(1p): Öyküleyici ve Betimleyici  anlatım              

Bakış Açısı(1p):   İlâhî (tanrısal/hâkim)                                                                                                                   

Anlatım Teknikleri(1p): Anlatma, Geriye dönüş, İç monolog, Diyalog, Leitmotif         

Anlatıcı(1p):   3.kişi                                                                                                   

Dil ve Anlatım(2p):  Edebi, sanatlı bir dil vardır. Arapça-Farsça kelime ve tamlamaların yanı sıra Fransızca kelime ve tamlamalar da sıkça kullanılmış. Diyaloglara, çevre ve kişi tasvirlerine titizlikle yer verilmiştir.

 


    

2) Aşağıdaki Cumhuriyet Dönemi romanlarından bir roman örneği için istenenleri yazınız. (25 p)  


          “…Akıl artık başka bir akıl oldu. Dünyayı çılgınlık sardı. Düşünme imtiyazı Batılıların elinden alındı; kimseye verilmedi. Aklı başında olanlar şiddetle cezalandırıldı. Deliler kefaletle serbest bırakıldı. Descartes’ın kitapları meydanlarda toplanıp yakıldı. Onlarla birlikte bütün evraklar, belgeler, tapular, senetler, (…) banka cüzdanları, raporlar, kanunlar, tüzükler, (…) ‘doğruluktan ayrılma’ gibi öğütler veren levhalar, çift çizgili defterler, çizgili kâğıtlar, kâğıtlar da yakıldı. Bütün hayatınca konuştu. Sonunda tutunamayanlar diye bir söz çıkarabildi ortaya: bir tek kelime. Çoğul bir kelime. Unutamadığı bazı insanları birleştiren bir kelime. (...) Bütün hayatınca tutunamayanlardan kaçtığını sezer gibi oldu. Kendisine de bulaşmalarından korktuğunu anladı. Onlara yapmış olduğu haksızlığın ıstırabıyla kıvrandı. Onların gerçek temsilcisi olmak için eline çok fırsat geçmiş olduğunu ve bu fırsatları kaçırdığını anladı.”     (Tutunamayanlar – Oğuz Atay)


  Olay(15p):  Genç Mühendis Turgut Özben yakın arkadaşı Selim Işık’ın kendini bir tabancayla vurduğunu gazetelerden öğrenir. Olayın çok etkisinde kalır. İntiharın sebeplerini merak eder. Bu amaçla araştırmalara girişir. Selim’in tanıdığı insanlar aracılığıyla onu tanımaya çalışır. Her insana farklı bir yönünü gösteren Selim, Turgut’un bu insanlarla konuşması sonucu farklı bir karakter olduğunu belli etmiştir. Turgut birçok kişi tanımıştır ama her biri aslında Selim’in hayatındaki kişilerdir ve tüm anlatılanlar Selim Işık’ı aydınlatır. Selim’in son günlerinde “Tutunamayanlar” üstüne bir ansiklopedi hazırlamaya giriştiğini öğrenir. Orada kendisine de bir madde ayırmıştır. Selim’in Günseli adlı bir kızla ilişkisi olduğunu ve evlenme aşamasına geldiğini ama Selim’in evlenmek istemediğini de öğrenir. Çünkü Selim çok kuşkuludur, geleceğe güveni yoktur, inançsızdır, aile düzeninden hoşlanmaz. Bağsızdır. Bir ara kendini içkiye vermiş. Çevresiyle uyuşamamış. Sanki bir kafese kapatılmıştır. Hastalanır. Hiç yaşamadığını düşünerek Günseli’ye bir mektup yazmış ve ardından da intihar etmiştir. Turgut Özben araştırmaları sırasında yavaş yavaş kendi benliğini tanır. Sonunda kendisinin de tutunamayanlardan biri olduğunu anlar. Kendini o zamana değin birtakım törelerin, geleneklerin, alışkanlıkların, kuralların yönettiğini sezer. Gitgide bağsızlaşır. Evinden ayrılır. Bir trene binip gider. Gözden kaybolur.           


Mekân(1p): İstanbul, Ankara, Devlet daireleri, Esat’ın evi

Zaman(1p): Tarihsel 1940-60’lı yıllar

Anlatıcı(1p): 3. ve 1.kişi

Kişiler(1p): Turgut Özben, Selim Işık, Süleyman Kargı, Olric, Nermin Özben, Günseli İdiz, Metin Kutbay   

Tema(1p): Kimlik arayışı / Yalnızlık / Varoluşsal sancılar / Toplum normlarına isyan / Tutunamama

Anlatım Biçimleri(1p): Öyküleyici, Betimleyici, Mizahi anlatım             

Bakış Açısı(1p):   İlâhî ve Kahraman                                                                    

Anlatım Teknikleri(1p): Anlatma, Bilinç akışı, Geriye dönüş, İç monolog, İç çözümleme, Diyalog, Leitmotif               

Dil ve Anlatım(2p): Teknik bakımdan alışılmışın dışına çıkan roman; nazım, nesir ve tiyatronun çeşitli türlerinde rastlayabileceğimiz biçim ve anlatım özelliklerine sahiptir. Olaylar zincirinin sürükleyiciliği yerine, ayrıntıların yoğunluğu üzerine kurgulanmıştır. Roman boyunca eleştirel, alaycı ve mizahi (ironik) bir anlatım göze çarpar. Akıcı ve anlaşılır bir dili olsa da olay zinciri olmadığı için modern anlatım teknikleriyle karakterlerin ruh dünyasına ve ruhsal analizlerine ağırlık verilmiştir.

 

3) Aşağıdaki Cumhuriyet Dönemi tiyatrolarından bir tiyatro örneği için istenenleri yazınız.  (25 p)

     EBULLAKLAKA (Başında bir dildade ile tebdil-i kıyafet ve lisanıyla ayınları çatlatarak ve kafları patlatarak)

--Sanki beni bir telaş ile böyle uykudan kaldırıp da getirtmenin ne manası var? Orta oyununa çıkar gibi bakın şu kıyafetime! Ayıp! Gürültünüz ne oluyor?

     ZİBA DUDU (Entarisinin ön eteğiyle başı örtülmüş olduğu hâlde Ebullaklaka’nın elini öper.)

--Amanın efendim? Güvey olacak şu herif isteye dileye aldığı hanımı şimdi istemiyor? Bütün saçını başını yoldu, o şöyle dursun yenge kadınla bana bir söylemediği edepsizlik kalmadı, size nakletmeye utanıyorum.

     EBULLAKLAKA (Müştak Bey’e) --Vay namussuz vay!

     MÜŞTAK BEY --Efendim kerem ediniz, bendeniz de bildiğim kadar hakikati size anlatayım.

(Şair  Evlenmesi – İbrahim Şinasi)




Olay(15p): Genç şair Müştak Bey, Batılı kılık ve kıyafetiyle mahalle halkının sevgisini kazanamamıştır. Ancak eğitimli ve ileri görüşlü bir kişi olmasına rağmen, saf bir yapıya sahiptir. Bir gün, mahallesinde oturan genç ve güzel bir kız olan Kumru Hanım’a âşık olur ve onunla evlenmek ister. Dönemin koşulları gereği yenge hanım denen aracı kadınlar aracılığıyla bu işler yürümektedir. Ziba Dudu ve Habbe Kadın bu iş için aracı olurlar. Ancak aracı kadınlar, mahalle imamını da kullanarak hileye başvururlar. Genç ve güzel Kumru Hanım yerine, yaşlı ve çirkin ablası Sakine Hanım’ı Müştak Bey’le evlendirmeye karar verirler. Düğün gecesi Kumru Hanım’la evlendiğini zanneden Müştak Bey, gelin duvağını kaldırdığında Sakine Hanım’ı görünce şok geçirir ve bayılır. Ayıldığında hemen bu nikaha itiraz eder. Tüm mahallelinin de bu işe karışmasıyla başına gelenleri mecburen kabul etmek zorunda kalan Müştak Bey’in imdadına arkadaşı Hikmet Bey yetişir. Hikmet Bey, Müştak Bey’e yardım eder ve mahalle imamı Ebulaklaka’ya rüşvet verir. Bu sayede olay çözülür ve yapılan hile sonuçsuz kalır. Sonunda Müştak Bey, Kumru Hanım’a kavuşur. 

Mekân(1p): Gelin odası, Mahalle, İstanbul        

Zaman(1p): Tarihsel zaman 19. yy       

Türü(1p): Töre komedisi

Kişiler(1p): Şair Müştak Bey, Kumru Hanım, Sakine Hanım, İmam Ebüllaklaka, Ziba Dudu, Habbe Kadın, Hikmet Bey

Konu(1p): Görücü usulüyle evlenmenin zararları       

Anlatıcı(1p): 3.kişi       

Bakış Açısı(1p): İlâhî (tanrısal/hâkim)                                                         

Ana Fikir(1p):  Görücü usulüyle evlenerek mutlu olanlar olsa da asıl evlilikler, gençlerin birbirini görüp tanıyarak ve rıza ile kabullenip kendi tercihleri ile yaptıkları evliliklerdir.       

Dil ve Anlatım(2p): Dönemine göre oldukça sade, akıcı ve günlük konuşma diline ait söyleyiş özellikleri vardır. Eser, geleneksel Türk tiyatrosunun izlerini de taşır. Diyaloglarda kelime oyunları, söz komiklikleri ve konuşma yanlışları sıkça görülür. Ayrıca noktalama işaretlerinin kullanıldığı ilk edebi eserdir.

 

4) Aşağıdaki Cumhuriyet Dönemi  öğretici metinlerinden bir örnek için istenenleri yazınız.   (25 p)

     “…Yine Sakarya da yaşanan ve Mustafa Kemal’in liderliğini açıkça yansıtan diğer bir anektot ise şöyledir: İsmet Paşa’yı telefonla arayan Yusuf İzzet Paşa, Mustafa Kemal’le görüşmek istediğini söyler. Telefonu Mustafa Kemal’e verirler. ”Gizli emirlerinizi bildirmediniz. Yani geri çekilme lazım geldiği vakit  istikametimiz ne olacak?” Bu duruma çok sinirlenen Mustafa Kemal: “Paşa! Paşa! gizli emrim senin kemiklerinin orada gömülmesidir. “der. ”Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.” talimatını işte bu konuşmadan sonra vermiştir.”     (Çankaya – Falih Rıfkı Atay)


Eser(15p):  MEB tarafından 100 temel eser arasına dahil edilen “Çankaya” kitabı, öğretici metin örneğidir. Tarihi önemi açısından çok önemli olan bu eser, 1961 yılında yayımlanmıştır. Atatürk’ün başyazarı olan yazar, Atatürk’le tanıştıktan sonra onun ölümüne kadar hep yanında bulunmuş, yakın dostu olmuş İstiklâl Madalyası sahibi bir gazeteci, yazar ve devlet adamıdır. 9 bölüme ayrılmış bu eserin temel olarak üç ana konuyu ele aldığı görülmektedir: Atatürk’ün hayatı, Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti. O zamanlarda yaşanan durumlar, zorluklar, olaylar çok ayrıntılı ve samimi bir tavırla olduğu gibi dürüstçe işlenmiştir. Tarihi bir eser olmasa da tarih bilimine yardımcı bir kaynak olan bu değerli yapıt, her Türk vatandaşı tarafından okunması gereken eserlerin başında gelmektedir.  

Ana fikir(1p): Emperyalist ve sömürgeci düşmanlara karşı bir ölüm-kalım savaşını büyük zorluklar içinde Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde vermiş Türk milletinin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin değeri ve sonsuza dek korunması gerektiğidir.       

Zaman(1p): Tarihsel zaman Atatürk’ün doğumundan ölümüne kadarki yaşam süresi             

Anlatıcı(1p): 1.kişi    

Bakış Açısı(1p): Kahraman    

Türü(1p): Anı(hatıra)   

Mekân(1p): Ankara, Istanbul, Türkiye

Kişiler(1p): Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, Falih Rıfkı Atay  

Anlatım Biçimleri(1p): Açıklayıcı, tartışmacı, öğretici, öyküleyici, betimleyici anlatım                   

Dil ve Anlatım(2p):  Öğretici metin olduğundan olabildiğince sâde, akıcı ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Dönemin olaylarına ve kişilerine karşı yer yer eleştirel bir anlatım, sürükleyici ve içten bir üslupla ifade edilmiştir. Öznel ve nesnel cümlelere ve Türkçe kelimelerin kullanımına özellikle dikkat edilmiştir.   

.

.

.

 

3 Yorumlar

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk