9.Sınıf Edebiyat 2.Tema Anlam Arayışı, Anı Ders Notları, Konu Anlatımı PDF, 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2.Tema Ders Notları, 9.SINIF EDEBİYAT DERS NOTLARI YENİ MÜFREDAT, EDEBİYAT DERS NOTLARI YENİ MÜFREDAT, EDEBİYAT DERS NOTLARI PDF, 9.SINIF EDEBİYAT KONU ANLATIMI YENİ MÜFREDAT,
derskonum.com'un değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.
doğru konum= derskonum
PDF İÇERİĞİ
1-Anı ( Hatıra ) Nedir ?Özellikleri
2-Anı ( Hatıra ) Türü Tarihsel Gelişimi
3-Anı ( Hatıra ) Türü ile Diğer Türlerin
Karşılaştırılması
4- Anı Türüne Örnek Metin
1-Anı (
Hatıra ) Nedir ? Özellikleri
Bir
kimsenin kendi hayatını, yaşadığı devrede şahidi olduğu ya da duyduğu olayları
edebî değer taşıyan bir dille anlattığı yazılara anı (hatırat) denir. Bir
başka deyişle, özümüzde bir iz
bıraktığı için unutulmayan ve anılmaya değer
bulduğumuz olayları anlatan yazı türüdür.
Başka bir tanım yaparsak:
Bir kimsenin, özellikle tanınmış kişilerin yaşadıkları dönemde gördükleri ya da
yaşadıkları ilginç olayları gözlemlerine ve bilgilerine dayanarak anlattıkları
yazı türüdür.
Anılar,
genellikle aşağıdaki nedenlerden dolayı yazılır:
(1) Geçmişi bir kez daha yaşamak ve yazma alışkanlığı kazanmak.
(2) Anıları unutulmaktan kurtarmak.
(3) Yok olup gitmesini göze alamadığımız bir gerçeğe kalıcılık kazandırmak.
(4) Anıyı oluşturan olayı, durumu, yerleri, kişileri söz konusu edip,
başkalarının bilgisine, yararına sunmak.
(5) Kamuoyu önünde aklanmaya çalışmak, pişmanlığı dile getirip içini boşaltmak,
günah çıkarmak.
(6) Gelecek kuşaklara geçmişten sonuçlar çıkarıp sunmak.
(7) Gerektiği zaman bir eleştiride bulunmak.
(8) İnsanoğlunun; yaşantılarını, deneyimlerini başkalarıyla paylaşmak gereğini
duymak.
Anı ( Hatıra )
Türü Özellikleri :
1 - Yaşanmakta olanı değil, yaşanmış bir konuyu
anlatır.
2 - İnsan belleğinde iz bırakan olay ve olguları anlatır
3 - Tarihsel gerçeklerin öğrenilmesine katkı yaptığı için tarihçilere ışık
tutar.
4 - Tanınmış, bilim, sanat ve politika adamlarının yaşamlarını çalışma ve
araştırmalarını anlatır.
5 - Yazarın unutulmasını istemediği gerçekleri kalıcı kılar.
6 - Geçmiş birinci kişinin ağzından kişisel yargılar ve yorumlarla verilir.
7-Anıların, tarihî gerçeklerin
açıklanması sırasında, önemli yardımları dokunur. Anı; tarih değilse de, tarihe
yardımcıdır.
8-Yazıldığı devir için önemli birer belge niteliğindedir.
9-Anıda süslü sanatlı bir
anlatımdan çok açık, sade ve akıcı bir üslûp kullanılır.
10-Anılar, ya günü gününe tutulan
notlar hâlinde ya da sonradan hatırlanmak suretiyle yazılır.
11-Samimi bir üslup ve öznel bir
bakış açısıyla kaleme alındığından doğruluğuna yüzde yüz güvenilen kaynaklar
değildir.
12-Yazar, hafızasına yardımcı olması
için; ele aldığı dönemle ilgili “fotoğraf, mektup, yazı, gazete, dergi, tanık
kişiler” gibi kaynaklardan yararlanır.
13-Yazar anlattıklarını tümüyle
kanıtlamak zorunda değildir.
14-Kişisel hayatı ele alan
öğretici metinler içerisinde sınıflandırılır.
15- Anılar genelde
öyküleyici anlatım türünden
yararlanılarak yazılır. Ayrıca
betimleyici, açıklayıcı ve söyleşmeye bağlı anlatım türlerinden de yararlanılır.
Anı
Türleri: Anılar, konularına, yazarın kişiliğine
ve amacına göre çeşitlendirilir:
• Savaşları, siyasal ve toplumsal
olayları, devletler arasındaki ilişkileri; bu ilişkilerde görev almış kişilerin
anlattığı (imparatorlar, krallar, politikacılar, kumandanlar) anılara “siyasal
anı” denir.
• Bir edebiyatçının kendi
yaşamını, içinde yer aldığı edebiyat ortamını, dönemindeki edebiyat
hareketlerini ve olaylarını anlattığı anılara “yazınsal/edebi anı” denir.
2-Anı ( Hatıra ) Türü Tarihsel Gelişimi
Batıda en çok yaygın bir tür olup ilk örneğini eski Yunan sanatçısı Ksenophon'un "Anabasis" adlı eseriyle vermiştir.
Türk Edebiyatında Anı Türü Tarihsel Gelişimi
Türk Edebiyatında anı türünün ilk örneği Babür İmparatoru Babür Şah’ın yazdığı Babürname adlı eserdir. Bu eserde Babür Şah 1494’te tahta çıkışından 1524’e kadarki başından geçen olayları anlatır
Eski
edebiyatta anı özelliği taşıyan "vakainameler,
gazavatnameler, sefaretnameler ve
menakıbnameler bu türün örnekleri sayılmaktadır.
Edebi tür anlamında anı ise bizde Tanzimat
döneminde başlamıştır. Tanzimat
Dönemi’nde yazılan ilk anı, Akif
Paşa’nın “Tabsıra” adlı eseridir. (Tanzimat
Dönemi, dönemin siyasi hayatını ve entrikalarını yansıtır.)
Kaynak:derskonum.com Hazırlayan :Mustafa Şahin
3-Anı ( Hatıra ) Türü ile Diğer Türlerin Karşılaştırılması
ANI İLE
GÜNLÜĞÜN BENZER VE FARKLI YANLARI |
|
Benzerlikleri |
*Ben
merkezli anlatım vardır. *Öyküleyici,
açıklayıcı ve betimleyici anlatım kullanılır. *Yazar
gözlem ve izlenimlerini aktarır. *Dil,
göndergesel ve heyecana bağlı işlevlerde kullanılır. *Genelde
sade,anlaşılır bir dil kulanılır. *Yazar
olaylar veya kişiler hakkında yeri geldikçe kişisel düşüncelerini
belirtebilir *Her
ikisi de kişisel hayatı konu alan öğretici metin türüdür. |
Farklılıkları |
*Günlük yaşanırken anı ise yaşandıktan sonra
yazılır *Anılar, yazarların yaşlılık çağlarında yazdıkları
ve yaşamları boyunca karşılaştıkları olayları nesnel bir şekilde ortaya koyan
yazılardır .Günlükler ise daha öznel, derin, içten ve ruhun derinliklerinden
kopup gelen Anlık duygu ve düşünceler hakimdir. *Anı yazılarının anlatım açısından kurgusal
niteliklere sahip olduğunu da söyleyebiliriz .Günlükler ise kurgudan uzak
yoğun düşüncelerin toplamıdır. *Günlük genelde yazan kişiyi ilgilendirir ama
anılar da başkalarının yaşamına dönük kesitler de bulunur. *Günlükler o günün tarihi atılarak yazılır ve olaylar
sıcağı sıcağına değerlendirilir; anıda ise yazıldığı zamanla anlatılacak olaylar arasında belli
bir zaman farkı vardır. |
Anı ile Gezi
Yazısı Karşılaştırması |
Anı
ile Otobiyografi Karşılaştırması |
*Anılar anlatım özellikleri
bakımından gezi yazısına benzese de yazarın dış dünyadan çok kendinden söz
etmesi, yani kendini ön plana çıkarması yönüyle gezi yazısından ayrılır. *Her iki türde de birinci tekil
kişili (ben merkezli) anlatım vardır. *Anı yazarı yaşadığı,tanık
olduğu olayın kendi üzerinde bıraktığı etkileri anlatırken gezi yazarı
gözlemlerini ve izlenimlerini aktarır. *Gezi yazısında gezilip görülen
yerlerle ilgili edinilen gözlemler, bilgiler yansıtılırken yazar hep ikinci
plandadır. Gezi yazılarında mekân, çevre, yer ön plandadır. Gezilen yer
dikkat çekici yönleriyle anlatılır. Anılarda olaylar ve olaylarda rol alan
kişiler ön plandadır. *Anı ve gezi türlerinde genellikle
açıklayıcı, öyküleyici ve betimleyici anlatım türlerinden yararlanılır.
Anlatım açık duru ve yalındır. Akıcı bir üslup vardır. |
*Otobiyografi anı türüyle
benzerlik gösterir fakat bazı yönlerden ondan ayrılır. *Otobiyografinin anıdan en
önemli farkı genellikle kronolojik bir sıra izlenmesi ve kendisini anlatan
kişinin ilk günlerden itibaren kaleme almasıdır. *Otobiyografi daha çok yazan
kişi hakkında bilgi verir, anı ise kişinin çevresi hakkında da önemli
bilgiler verir. *Otobiyografide merkez, yazarın
kendisidir, yazar kendi yaşamı ve başından geçen olayları aktarır. Anı
aracılığıyla bir dönemin, bir sürecin genel durumu, o süreci paylan kişiyi
kapsayacak şekilde aktarılarak aydınlatılır |
Anı ile Biyografi Karşılaştırması |
|
*Anı kişinin kendi yaşadığı
veya tanık olduğu olay ve durumlar anlatılır. Biyografi ise başka bir kişinin
hayatı baştan sona kronolojik bir sırayla verilir. |
4-Anı Türüne Örnek Metin
ATATÜRK
SÜNNET DÜĞÜNÜNDE
Şimdi, modern Türkiye’nin
kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün kişiliğini bir başka yönüyle tanıtan bir anıyı
okuyalım:
“Atatürk bir yaz gecesi Acar
motoru ile Boğaz’da gezintiye çıkmıştı. Kanlıca önlerine geldiler. Yalılardan
birinin bahçesi renkli elektrik, krepon kağıtları ve çiçeklerle donatılmıştı.
Anlaşıldığına
göre orada büyük bir topluluk
eğleniyordu.
Acar moturunun gürültüsünü
duydular. Kadın erkek, çoluk çocuk alkışla sevgi gösterisinde bulundular.
Atatürk çok duygulandı, yalıya yanaşılmasını emretti.
Bir sünnet düğünü vardı. Bir
vatandaşın mutlu bir gününe katılmaktan doğan sevinç, Atatürk’ün yüzünden
açıkça okunuyordu.
Sünnet olan çocukların ve anne
ile babanın göğüsleri
kıvanç ve öğünçle doldu. Herkesin
yüreğini bir neşe kapladı. Ortalığı bir bayram havası sardı.
Atatürk, ayrılacağı sırada
çocukların babasını çağırdı. Bir çek uzattı:
– Buraya uğrayacağımızı
bilmediğimiz için hazırlıksız geldik, dedi. Yarın bankaya uğrar, sonra benim
adıma çocuklara birer armağan alırsınız.
Baba çeki saygıyla aldı.
– Atam, dedi alınacak hiçbir
armağan sizin imzanızı taşıyan bu çek değerinde olamaz. izin verin, biz bunu
çocuklarımızın sonsuz bir övüncü olarak saklayalım.
Bu ince düşünüş ve tok
gözlülükten son derece duygulanan Atatürk:
– Peki! Siz bu çeki saklayın, ama
yarın bankaya uğrayın ve çocukları benim adıma sevindirin, diyerek ikinci bir
çek verdi. Nafiz
EDGÜLER (Atatürk’ten Anılar)
Yanına
Aldığı İlk Er
O,
Samsun’a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er
gördü. Yüzünün rengi bakıra dönmüş, yağlan eriyip kemik ve sinir kalmış bu Türk
askeri ağlıyordu. O’na sordu:
– Asker ağlamaz arkadaş, sen ne ağlıyorsun?
Er
irkildi, başını kaldırdı. Bu sesi tanıyordu ve bu yüz ona yabancı değildi.
Hemen doğruldu ve Anafartalar’daki Komutanını çelik yay gibi selamladı.
– Söyle niçin ağlıyorsun?
İç
Anadolu’nun yanık yürekli çocuğu içini çekti:
– Düşman memleketi bastı, hükümet beni terhis etti.
Silahımızı elimizden aldı. Toprağıma giren düşmanı ne ile öldüreceğim? Kemal
Atatürk, er’in omzuna elini koydu:
– Üzülme çocuğum, dedi. Gel benimle!
Ve
Samsun deposunda giydirilip silahlandırarak yanına aldığı ilk er bu Mehmetçik
oldu.
Tüm 9.sınıf edebiyat notları İÇİN TIKLAYINIZ
9.Sınıf Edebiyat 2.Tema Anlam Arayışı, Anı Ders Notları PDF Tüm 9.sınıf edebiyat notları İÇİN TIKLAYINIZ |